HSK'nın, 10 Yargıtay üyeliği için yaptığı seçime parti pazarlığı yapıldığı ortaya çıktı. Pazarlıkla AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti, kontenjanları bölüştü.
Hakimler ve Sacılar Genel Kurulu, uzun süredir beklenen Yargıtay üyeliği seçimlerini yaptı. Birinci sınıf hakim ve savcılar arasından yapılan seçimle 10 isim Yargıtay üyesi olarak atandı.
HSK Teftiş Kurulu Başkanı Abdullah Alacahan, Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri Alpaslan Azapağası, Anayasa Mahkemesi Başraportörü Hamit Yelken, Hakim Döndü Deniz Bilir, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Sırrı Topluyıldız, HSK Başmüfettişi Necmi Apaydın, Ali Murat Soylu, Deniz Gül, Nurullah Bodur ile 2020’de İdlib harekat bölgesinde rahatsızlanarak şehit olan Tuğgeneral Sezgin Erdoğan’ın eşi hakim Emine Erdoğan Yargıtay üyeliğine seçildi.
SEÇİM PAZARLIĞI YAPILDI
DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre; HSK'daki seçimlere 'parti pazarlığı' damgasını vurdu. Bekir Bozdağ'ın yeniden Adalet Bakanlığı koltuğuna oturmasının ardından "Yargıdaki birlik ruhu sürecek" açıklamasının da etkisiyle paritlere kontenjan verildi.
MHP'YE 2, CHP VE İYİ PARTİ'YE 1'ER KONTENJAN
Buna göre 10 üyenin belirleneceği seçimlerde AKP 6 kontenjan aldı. AKP'nin Cumhur İttifakı'ndaki ortağı MHP'ye ise 2 üyelik verildi. Muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti'ye ise 1'er üyelik kontenjan verildi.
CHP'ye verilen kontenjan kapsamında Yargıtay Savcısı Ali Murat Soylu, MHP kontenjanında hakimler Deniz Gül ve Murat Bodur, İYİ Parti'ye verilen kontenjan kapsamında ise HSK Başmüfettişi Necmi Apaydın Yargıtay üyeliğine seçildi.
Yargıtay'a 'parti kontenjanlı' seçim
Hâkimler ve Savcılar Genel Kurulu, uzun süredir beklenen Yargıtay üyeliği seçimlerini yaptı
10 isim Yargıtay üyesi olarak atandı#DWHaber'in ulaştığı bilgilere göre, seçimlere parti pazarlığı damgasını vurdu pic.twitter.com/2Cotnue8PU
— DW Türkçe (@dw_turkce) October 12, 2022
PARTİLERE YAKIN OLMAYANLAR "ÜNVANLI" GÖREVLERE GELEBİLİR Mİ?
Bu durum yargı içerisinde liyakat tartışmalarına neden oldu. AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti'de nabız yoklamayan hakim ve savcıların ünvanlı görevlere "seçilemeyeceği" algısına neden oldu. Bu durum da son dönemde yargı içerisinde hakim ve savcıların siyasi görüşlerinin ön plana çıkmasına ve gruplaşmalara neden olduğu yorumlarına yol açtı.