Hükümete yakın düşünce kuruluşu SETA’nın yayınladığı ‘Suriye Milli Ordusu’ raporunda, 2017’de silah altına alınan 1551 militanın yüzde 46.4’ünün çocuk yaşta olduğunu yanlışlıkla ifşa etti. Rapor yayınlandıktan kısa bir süre sonra apar topar silindi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın kurucu direktörlüğünü yaptığı Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı, hazırladığı ‘Suriye Milli Ordusu’ raporuyla Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü politikayı ifşa etti. Türkiye’nin Suriye başta olmak üzere, Libya ve Azerbaycan gibi ülkelerde kullandığı ‘Suriye Milli Ordusu’nda çocuk savaşçılar konusunu ifşa eden rapor, yayınlandıktan kısa bir süre sonra apar topar silindi. Ancak raporun İngilizce nüshası bata Rus’lar olmak üzere Avrupalı ve Amerikalı birçok stratejist tarafından indirilerek paylaşıldı.
2017’DE ALINAN 1551 MİLİTANIN 719’U ÇOCUK YAŞTAYMIŞ
SETA’dan Ömer Özkızılcık’ın kaleme aldığı “Suriye Milli Ordusu” raporuna göre 2017’de silah altına alınan 1551 militanın yüzde 46.4’ü çocuk yaşta. Rapor yayınlandıktan kısa bir süre sonra içindeki ‘çocuk savaşçı’ kısmını itiraf eden yanıyla dünyanın gözünden kaçmadı. Yabancı kaynaklar, SETA’nın detaylarını verdiği raporu anında yayınladılar. Rapor SETA’nın resmi hesaplarından yayınlandıktan kısa bir süre sonra apar topar silindi. Bilindiği gibi Türkiye, “çocuk savaşçılığı” yasaklayan uluslararası anlaşmalara taraf ülkelerden biri.
SETA’dan Ömer Özkızılcık’ın kaleme aldığı “Suriye Milli Ordusu” raporuna göre 2017’de silah altına alınan 1551 militanın yüzde 46.4’ü çocuk. Oysa ki Türkiye çocuk savaşçılığı yasaklayan uluslarası anlaşmalara taraf. Tabii Özkızılcık skandal raporu hemen sildi. https://t.co/8rqXwYhUSi
— ali ornek (@ornekali) November 19, 2020
“SETA VE ULUSAL GÜVENLİK SORUNU”
Dış Politika Analisti ve yazar Aydın Sezer, SETA’nın yayınladığı ancak apar topar sildiği raporun bir ‘ulusal güvenlik sorunu’ yarattığını kaydetti. Sezer, sosyal medya hesabından, “Ne olmuş anlamadım, SETA rapor yayınlamışmış sonradan silmiş miymiş neymiş. Peki sıkıntı neymiş, birisi söylemezse oturup bu raporu okumak zorunda kalacağım…” paylaşımında bulundu. Sezer “SETA ve ulusal güvenlik sorunu. SETA'nın Suriye Milli Ordusu raporunda ÖSO'ya katılan militanların % 46.4’nün çocuk olduğu belirtilmiş” dedi. Sezer, bir takipçisinin “BU doğru mu?” şeklindeki sorusuna da “Maalesef, doğru, zaten SETA'nin sildiği raporu yabancı kaynaklar anında paylaşmaya başladılar” cevabını verdi.
A Turkish pro-gov think-tank @setavakfi deleted from their website & Twitter a study about the Syrian Turkish-backed factions (SNA), possibly because it accidentally revealed that the factions are recruiting children. My back up of the study: https://t.co/RxA9h23Nkz https://t.co/28nL8n0ulE
— Elizabeth Tsurkov🌻 (@Elizrael) November 19, 2020
Aydın Sezer, 17.02.2020 tarihinde Medyascope TV’de Işın Eliçin’in sorularını yanıtladığı yayının videosunu paylaşarak, SETA’yla ilgili düşüncelerini paylaştı. Söz konusu programda, “Hükümete yakın düşünce kuruluşları Rusya akıllı davranıp Türkiye’yle uzlaşmaya çalışır mı gibi yaklaşımlar görüyorum” şeklindeki yoruma, “Maalesef” diyen Sezer şöyle devam ediyor: “Maalesef bu ulusal güvenlik sorunu Türkiye açısından. Öncelikle şunu ifade edeyim Rusya’yla bu şekilde müzakere edilmez. Rusya körlüğünden vazgeçmeleri gerekiyor, bu birincisi. İkincisi o bahsettiğiniz düşünce kuruluşunun başındakileri, başındakilerin resmi görevlerini, yazanları çizenleri bilmiyor ve tanımıyor olsam emin olun bir yabancı servisin kontrolünde diye suçlayacağım. Bu tabi kuruluşun tamamını suçlamamı gerektirmiyor ama herhalde unsurlar da var. Bu kadar ciddi bir şey söylüyorum.
SETA ve ulusal güvenlik sorunu.
SETA'nın Suriye Milli Ordusu raporunda ÖSO'ya katılan militanların % 46.4’nün çocuk olduğu belirtilmiş.
17.2.2020'de, İdlib şehitlerimizden(36!) bir hafta önce Medyascopetv'de yaptığım bir değerlendirme.
Sadece 3 dakikahttps://t.co/hPohvVqd3Y
— Aydın Sezer (@AydinSezer06) November 20, 2020
Çünkü ben değil sadece Rusya da takip ediyor. Rusya o düşünce kuruluşunun emin olun her attığı tweeti gerçek bir veri olarak kabul ediyor. Bunu defalarca gündeme getirdiler. Ve o düşünce kuruluşu öylesine enteresan bir düşünce kuruluşu ki benim yasaklı olduğum Sputnik’teki tweet dolayısıyla beni bile fişlediler. Bu kadar vahim bir durumdalar. Allah yollarını açık etsin, Allah onlara akıl fikir versin.
Bu haber de ilginizi çekebilir:
Eğer gerçekten bir STK’ysa STK gibi görev yapsınlar. Eğer hükümetin başka bir kanadı kolu gibi hareket edeceklerse girsinler Dışişleri’yle bütün mevsimler müzakere masasına otursunlar.”