Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mayıs ayında yıllık enflasyonu yüzde 35,41 olarak açıkladı. Ancak Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre bu oran yüzde 71’i geçiyor. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) yıllık enflasyonu yüzde 46’yı aşıyor.
Aradaki fark “Hangisi gerçek enflasyon?” tartışmalarını alevlendirdi.
SOKAKTAKİ ENFLASYON DAHA YÜKSEK
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mayıs 2025 enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaştı. TÜİK verilerine göre tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 1,53, yıllık bazda ise yüzde 35,41 oranında arttı.
Bu oran, hem kamuoyunda hem de ekonomistler arasında “gerçek hayat pahalılığı ile örtüşmüyor” gerekçesiyle uzun süredir tartışılıyor. TÜİK’in sepet içeriği, fiyat toplama yöntemi ve kurumsal bağımsızlığı konusunda kamuoyunda ciddi soru işaretleri oluşmuş durumda.
ENAG: ENFLASYON YÜZDE 71’İ AŞTI
Akademisyenlerden oluşan ve bağımsız olarak enflasyon ölçümü yapan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), mayıs ayı enflasyon oranını aylık yüzde 3,66, yıllık ise yüzde 71,23 olarak hesapladı.
TÜİK verilerinin neredeyse iki katına işaret eden bu oran, vatandaşların çarşı-pazarda hissettiği fiyat artışlarına çok daha yakın bulunuyor.
ENAG verileri; gıda, kira ve enerji gibi temel harcama kalemlerinde yaşanan keskin artışların TÜİK tarafından olduğundan düşük gösterildiği yönündeki eleştirileri destekliyor.
İTO: İSTANBUL’DA YILLIK ENFLASYON YÜZDE 46,57
İstanbul Ticaret Odası (İTO) da mayıs ayına ilişkin verilerini açıkladı. İTO’nun İstanbul’a özel Tüketici Fiyat Endeksi verilerine göre:
Aylık enflasyon: yüzde 2,83
Yıllık enflasyon: yüzde 46,57
İstanbul gibi büyük bir metropolde hissedilen fiyat artışlarını yansıtan İTO verileri, TÜİK’in açıkladığı resmi rakamın yaklaşık 11 puan üzerinde.
TÜİK VERİLERİ GERÇEK HAYATI YANSITIYOR MU?
Vatandaşın temel ihtiyaçlara erişimindeki güçlük, kira, ulaşım ve gıda fiyatlarındaki gözle görülür artış, TÜİK’in açıkladığı “ılımlı” enflasyon oranlarıyla uyuşmuyor. Bağımsız kurumlarla arasındaki büyük fark, TÜİK’in hesaplamalarının güvenilirliğini bir kez daha tartışmaya açıyor.
Ekonomistler, devletin resmi istatistik kurumu olan TÜİK’in, siyasi baskıdan bağımsız ve şeffaf biçimde çalışmasının, ekonomik güvenin yeniden tesis edilmesi açısından hayati olduğunu vurguluyor.
