ABD’nin iki mega figürü: Biri dünyanın süper gücünün başkanı; diğeri ise dünyanın en zengin adamı, teknolojinin ve dijital kamuoyunun hükümranı. Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerilim artık kişisel sataşmaları aşmış, karşılıklı tehditlere ve sistemik etkilere dönüşmüş durumda. The New York Times (NYT) gazetesi bu çatışmanın sekiz ana cephesi olduğunu yazıyor.
TRUMP’TAN MUSK’A: DEVLET GÜCÜYLE BASKI
NYT’nin haberine göre, Donald Trump, Musk’a karşı elindeki tüm devlet aygıtını kullanma sinyali verdi. Musk’ın şirketlerinin (Tesla, SpaceX) hükümetle yaptığı milyarlarca dolarlık anlaşmaları sona erdirmek, bir başkanın elindeki en güçlü “mali tehdit” kartı. Özellikle uzay programlarında kritik rol oynayan SpaceX, bu restleşmede ilk hedef konumunda.
Dahası Trump cephesi, Musk’ın göçmenlik statüsünü sorgulamaya ve geçmişteki uyuşturucu kullanımı iddialarını yeniden gündeme getirmeye başladı. Güvenlik izinlerinin iptali gibi hamleler, Musk’ın federal düzeydeki projelerde dışlanmasına yol açabilir.
MUSK’TAN TRUMP’A: PARA, ALGI VE PLATFORM GÜCÜ
Elon Musk ise sosyal medya ve sermaye gücünü Trump’a karşı kullanabileceğini gösterdi. X platformu üzerinden yaptığı çıkışlar ve “yeni siyasi parti” mesajı, Trump’ın tabanına sızmayı hedefliyor. Ayrıca Musk, daha önce Cumhuriyetçi kampanyalara aktarmayı vaat ettiği 100 milyon dolarlık bağıştan vazgeçebilir.
En çarpıcı hamle ise Epstein dosyası oldu. Musk, Trump’ın adının da bu belgelerde geçtiğini ima ederek, onun zayıf noktalarına oynadı. Kanıt sunmasa da bu iddia, Trump’ın medyada yeniden negatif bir döngüye girmesine neden olabilir.
GERÇEK TEHLİKE: DEVLET-SERMAYE ÇATIŞMASI
Bu kavga, yalnızca iki kişinin egosunun çarpışması değil; ABD’de “devlet gücü mü daha büyük, yoksa sermaye ve dijital platformlar mı?” sorusunu gündeme getiriyor. Bu, hem yargı bağımsızlığı hem medya etkisi hem de siyasi etik açısından önemli bir sınav.
Trump’ın başkanlığı yeniden kazanması halinde, Musk gibi bağımsız güç merkezlerine karşı daha sert ve kişisel hesaplaşmalara dayalı bir yönetim tarzı izleyeceği aşikâr. Musk ise sadece bir CEO değil; kamuoyu şekillendirme ve siyasi atmosferi etkileme kapasitesi olan bir aktör.
ABD İÇİN BİR STRES TESTİ
Trump ve Musk çatışması, ABD’nin demokratik kurumları için adeta bir stres testi işlevi görüyor. Siyasi gücün, kişisel düşmanlıkla nasıl araçsallaştırılabileceği; sermaye gücünün ise nasıl kamu düzenini etkileme kapasitesine sahip olduğu bu çatışmada net biçimde görülüyor.
Bu gerilim, önümüzdeki seçim sürecini de şekillendirebilir. Kazanan kim olursa olsun, kaybeden belki de “demokratik denge” olacak.
