TİP’li babanın oğlu, nurcu dayının yeğeni Sırrı Süreyya Önder’in kalbindeki sızı…

RAUF YILMAZ
6 Min Read

Sırrı Süreyya Önder, kendi anlatımıyla 1962’de kentteki birkaç sosyalist aileden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ziya Önder, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Adıyaman’daki kurucularından ve il başkanlarındandı.

BABASINI SEKİZ YAŞINDA KAYBETTİ

Sekiz yaşındayken babası sirozdan ölen Önder, annesi ve dört kardeşi ile dedesinin evine taşındı ve bu dönemde bir fotoğrafçıda çırak olarak çalışmaya başladı.

Fotoğrafçılıktan aldığı ücretin ailesini geçindirmeye yetmemesi üzerine 16 yaşını bitirdikten sonra Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatı’na mevsimlik işçi olarak girdi. Bir ara lastik tamirci dükkânı açtı.

RİSALE-İ NUR DERSLERİNE KATILDI

Dedesinin evinde kalırken, Said-i Nursi’nin talebesi olan dayısıyla birlikte Risale-i Nur derslerine gitti.
O, çevresindeki hemen hemen herkesin ana dilinin Kürtçe olduğu Adıyaman’da Türkmen bir ailenin mensubuydu.

16 YAŞINDA TUTUKLANDI

Anlattığına göre, orta öğretim yıllarında, babasından kalan bazı edebiyat kitaplarını bulup okumaya başlamasıyla sosyalist fikirlere yöneldi.

Gençliğinde devrimci, sosyalist gruplar içinde yer aldı.

1978 yılında Adıyaman Lisesi’nde öğrenciyken Maraş Katliamı’nı protesto için düzenlenen gösteriye katıldı ve tutuklandı. Bu, ilk tutuklanması olacaktı.

7 YIL HAPİS YATTI

Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanıp başkentin yolunu tuttu. Burada devrimci siyaset içinde yer almaya devam etti.

12 Eylül darbesi olduğunda, 18 yaşındaydı.

19 yaşında tekrar siyasi çalışmalarından dolayı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi’ne gönderildi.

Yargılandı, 12 yıl ceza aldı.

Gençlik yıllarını, 7 yıl boyunca, Mamak, Ulucanlar ve Haymana cezaevlerinde geçirdi. Cezaevinde işkence gören Önder, açlık grevlerine de katıldı.

YAPMADIĞI İŞ KALMADI

1987’de tahliye olduktan sonra çeşitli işlerde çalışmaya devam etti. Mevsimlik tarım işçiliği, lastik tamirciliği, inşaat işçiliği ve uzun yol kamyon şoförlüğü, yaptığı işlerden bazılarıydı.

SİNEMA SEKTÖRÜNE GİRDİ

2003’te Yılmaz Güney’in Duvar filmini izledikten sonra sinemaya ilgi duydu. Barış Pirhasan’ın senaryo atölyesine katılmasıyla sinema kariyerine başladı. Sinemacı olarak özellikle 2006 yapımı Beynelmilel filmiyle geniş kesimlerin dikkatini çekti.

2007 Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü kazanan film, darbe dönemini hiciv yoluyla anlatırken aynı zamanda Önder’in kendi gençliğinden izler taşıdı.

“Emret Komutanım”, “Sis ve Gece”, “Ada: Zombilerin Düğünü”, “F Tipi Film”, “Ejder Kapanı”, “Mar”, “Düğün Dernek” ve “Yeraltı” gibi filmlerde senarist, yönetmen, senaryo danışmanı ve oyuncu olarak yer aldı.

KENDİNE HAS USLUBU POLİTİKAYA İLE RENK KATTI

2011 yılında Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’ndan gelen davetle İstanbul milletvekili seçilerek politikaya adım attı. 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçildi.

GEZİ DİRENİŞİNİN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ

2013 yılında Gezi Direnişi’nde iş makinesinin önüne geçerek ağaçları ve parkı korumaya çalıştığı görüntüleri, Türkiye genelinde yankı uyandırdı. Gezi Parkı’nda polis tarafından hedef alındı ve yaralandı. 2014 yerel seçimlerinde HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı.

HDP saflarında katıldığı Haziran 2015 genel seçimlerinde ve Kasım 2015 genel seçimlerinde ise Ankara 1. bölgeden milletvekili seçildi.

TBMM 24. Dönem İstanbul, 25. Dönem ve 26. Dönem Ankara milletvekili olarak görev yaptı.

İMRALI HEYETLERİNDE VAZGEÇİLMEZ İSİM OLDU

İlk başlayan Çözüm Süreci’nde İmralı Heyeti’nde yer aldı ve PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeler yürüttü. Diyarbakır Newrozu’nda Öcalan’ın mesajını okuduğu için “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılandı ve 3 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü ihlali kararı sonrası 2019’da tahliye edildi.

2023 yılında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) İstanbul milletvekili seçildi ve TBMM Başkanvekili olarak görevlendirildi. İkinci İmralı Heyeti’nde yer aldı.

SİYASAL İSLAMCILARLA DİYALOGU KESMEDİ

Sırrı Süreyya Önder, dayısı ile gittiği risale sohbetlerinin izlerini hep üzerinde taşıdı; hayatı boyunca siyasal İslamcılarla arası hep iyi oldu. İslamcı isimlerle televizyon programları yaptı.

İslamcı-muhafazakâr kesimle diyalog içinde olan Sırrı Süreyya önder muhafazakâr kesimin TV’lerine çıkan, gazetelerine röportaj veren isim oldu.

Ülke TV’de yayımlanan “Meksika Sınırı” programında konuk ve Kanal 24’teki “Kafa Dengi” programında programcı olarak performansı, muhafazakâr çevrelerde de dikkat çekmesi açısından etkili oldu.

HAKAN FİDAN İLK ONA ULAŞTI

Sadece İslamcılarla iyi olmadı. Devlet içinde bir ekiple de her zaman iyi oldu arası… Örneğin Hakan Fidan, Selahattin Demirtaş ile görüşme isteğini Önder üzerinden Demirtaş’a iletti. Ama Demirtaş bu talebi reddetti.

KÜRTÇE BİLMEDİĞİ İDDİA EDİLDİ

Birinci ve ikinci İmralı heyetleri içinde yer alan ve devletin Öcalan ile görüşmeye uygun bulduğu kişi olan Sırrı Süreyya Önder’in Kürtçe bilmemesi hep gündeme getirildi. Hatta geçmişte yapılan İmralı görüşmelerinin birinde Öcalan’ın konuşmasına Türkçe ile başlamış ve eklemişti: “Sırrı bey Kürtçe bilmiyor, onun için Türkçe anlatayım.” dediği konuşuldu.

KÖŞE YAZARLIĞI YAPTI

Önder, gazeteciliğe Ocak 2010 – Mart 2010 tarihleri arasında BirGün gazetesinde köşe yazıları yazarak başladı. Ekim 2010’dan sonra Radikal gazetesinde, 2011 Mayıs – Haziran aylarında Özgür Gündem gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

DURUMU KRİTİK…

Etkileyici hitabeti, mizahı ve sosyalizm anlayışıyla hem sinema hem de siyaset dünyasında özgün bir yere sahip olan Önder, 15 Nisan 2025’te geçirdiği kalp rahatsızlığı sonrası İstanbul’daki Florence Nightingale Hastanesi’nde ameliyat oldu. Durumunun kritik olduğu açıklayan doktorları ve sevenleri şimdi ondan gelecek umutlu bir haberi bekliyor.


[ilgilihaberpostici]

Önder’e sanat dünyasından mesaj yağıyor… İsim isim kim ne yazdı

Kritik operasyonun doktorları Önder’in durumunu anlattı

Birgün yazarı: İsrail ve ABD’ye efelenmelerin ne kadar boş olduğu görüldü

[/ilgilihaberpostici]

 

TİP’li babanın oğlu, nurcu dayının yeğeni Sırrı Süreyya Önder kalbindeki sızı ile mücadele ederken toplumun bütün kesimlerinden destek mesajı yağmaya devam ediyor.

Haberi Paylaş