Türkiye’de her bölgenin kendine özgü mahsuller yetiştirdiği tarım alanlarında üretim hızla azalıyor. Ekonomik kriz, artan maliyetler ve yetersiz kamu desteği çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor. BirGün’de yer alan habere göre üretimdeki bu düşüş, sadece çiftçiyi değil, sofradaki gıda güvenliğini de tehdit eder boyuta ulaştı.
ÇÖZÜM KAMUCU POLİTİKALAR VE YERLİ ÜRETİM
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran, yaşanan bu üretim krizini değerlendirdi. Kapıkıran, “Zirai don elbette etkili oldu ancak asıl sorun yıllardır iklim değişikliğine karşı önlem almayan ve çiftçiyi koruyan politikalar üretemeyen yönetim anlayışıdır” dedi.
Kapıkıran’a göre tarımda yaşanan çöküş, sadece ekonomik değil, stratejik bir sorun. “Gıda güvenliği, askeri güvenlik kadar hayati bir meseledir” diyen Kapıkıran, çözümün yerli üretimi esas alan, kamu kontrolünü önceleyen ve üreticiye doğrudan destek sağlayan bir modelle mümkün olacağını vurguladı.
ÇİFTÇİ KREDİLERLE AYAKTA, O DA ARTIK YETMİYOR
2006’da yürürlüğe giren Tarım Yasası’yla birlikte çiftçinin Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payının yüzde 1’in altına düştüğünü belirten Kapıkıran, “Bu kayıp kredilerle telafi edilmeye çalışıldı. Bugün çiftçilerin toplam kredi borcu 1 trilyon liraya yaklaştı. Artık ekim yapabilmek için gerekli kredibilite bile kalmadı” dedi.
Tarım arazilerinin imara açılması, turizm ve madencilik projeleriyle daraltılması da çiftçiyi toprağından uzaklaştıran diğer etkenler arasında.
Kapıkıran, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
Kamucu tarım destekleme fonlarının kurulması
Aracıların kârlarını sınırlayan denetim sistemlerinin uygulanması
Üreticilerin sendikalar, kooperatifler aracılığıyla örgütlenmesi
Tüketicilerin zincir marketlere karşı gıda kooperatiflerinde birleşmesi
Aksi halde önümüzdeki yıllarda çok daha büyük bir açlık krizinin yaşanabileceği uyarısında bulundu.
KÖYDEN GİTMEMEK İÇİN DESTEK ŞART
Malatya’da kayısı üreticiliği yapan Yasin Toprak ise köylerde üretimin neden sürdürülemediğini şu sözlerle anlattı:
“Gençler zaten kentlere gidiyor. Eskiden yüzlerce hayvan vardı, şimdi bir tane bile yok. Tarlayı ekip biçmek zarar ettiriyor. 100 dönüm buğday ekenin eline 20 bin lira geçiyor, onunla bir yıl nasıl geçineceksin?”
Toprak’a göre tarıma yapılacak her türlü destek, mevcut ekonomik düzende yetersiz kalıyor. “Sorun sistemsel. Böyle giderse köyler tamamen boşalır” dedi.
YENİ SİSTEMLE DESTEK DAHA DA AZALDI
Trakya’da buğday üretimi yapan Egemen Ilgın da mevcut destek sisteminin yetersizliğine dikkat çekti. “Yeni sistem daha az destek öngörüyor. Zaten verilen destekler de zamanında ödenmiyor. Gençler tarım yapmıyor çünkü gelecek göremiyorlar. Miras yoluyla bölünen araziler kazanç sağlamıyor” diye konuştu.
Ilgın’a göre, acil olarak genç çiftçiler için sosyal güvenlik sistemi kurulmalı, aksi halde köylerde kimse kalmayacak.