Bu yıl 7’ncisi düzenlenen ‘Esaretten Cesarete’ temalı kısa film yarışması, Ankara’da Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.
Toplumsal şiddetle mücadeleyi sinema aracılığıyla görünür kılmayı hedefleyen yarışmada, Kurmaca Kategorisi En İyi Film ödülüne layık görülen yönetmen Ecre Begüm Bayrak, yaptığı konuşma sonrası sunucu Oya Eren Özkan’ın sözlü saldırısına uğradı.
‘Kurtlar’ adlı filmiyle yarışmada ödül almaya hak kazanan 24 yaşındaki yönetmen Bayrak, ödül konuşmasında 19 Mart’tan beri tutuklu olan öğrencilere desteğini belirtti, Grup Yorum’un şarkılarına YouTube ve Spotify’da erişim engeli getirilmesini eleştirdi.
Bunun üzerine Özkan, sunucu olarak sahnede bulunmak istemediğini söyledi ve ‘Siyaset yapmayın’ diyerek sahneden ayrıldı.
Hızını alamayan Özkan, Bayrak’a küfür ve hakaret etti. Salonun dışına taşan olayda Özkan, Bayrak’ı ‘vatansız’ olmakla itham ederken bozkurt işareti yaptı. Özkan, Bayrak ve arkadaşları yaşananlar üzerine salondan ayrılırken ise ‘kansız köpek’ diye bağırdı.
BirGün’e konuşan genç yönetmen Ecre Begüm Bayrak, “Esaretten Cesarete Kısa Film Festivali’nde En İyi Kurmaca Film Ödülü’nü almak üzere sahneye çıktım. 19 Mart’tan beri tutuklu olan arkadaşlarımıza desteğimizi ilettim. Sanat yapıyor olmamız ve sanatın sansürlenmesine karşı olduğumdan Grup Yorum’un dijital mecralarda sansüre uğramasını eleştirdim” dedi.
Bayrak, konuşmasının ardından tören sunucusunun önce sahnede siyaset yapılmaması gerektiğini söylediğini, sonrasında ise bu töreni daha fazla sunmayacağını söyleyerek sahneden indiğini anlattı.
Bayrak şunları aktardı: “Sahneden indiğimde, Oya Eren Özkan ve birkaç destekçisi bana ‘şerefsizler, vatansız köpekler, teröristler, aşağılıklar’ diyerek hakaret etmeye ve bağırmaya başladı. Seyircilerin ve diğer yönetmen arkadaşların, jüri ve festival emekçisi arkadaşların kendilerine tepki göstermesi üzerine salondan çıktılar. Bizler salondan ayrılırken kapılar üzerimize kapatılmaya çalışıldı, arbede yaşandı. Salon dışına çıktığımızda Oya Eren Özkan ve diğer kişilerin küfür ve hakaretlerle bağırmakta olduğunu gördük, üzerimize yürümemesi için birkaç kişi onları tutuyordu. Tepkimizi gösterdik ve festival emekçisi arkadaşlar ile birlikte dışarı çıktık. Polis çağrıldığının öğrenilmesi üzerine olayın daha fazla büyümemesi ve çirkinleşmemesi için oradan ayrıldık.”
SANSÜRE VE BASKIYA SES ÇIKARMALIYIZ
Bayrak özetle şunları söyledi: “Bizler sanatçıyız, kısıtlı imkânlar içinde sanat üretmeye çalışıyoruz. Sözümüzü söylemek, dünyaya bakışımızla seyircilere ulaşmak ve ülkemiz sinemasına katkı sunmak istiyoruz. Sanatın bu denli sansüre ve baskıya uğradığı, sanatçıların kendi sözlerini söylemekten çekindiği bir atmosfer eleştirilmelidir. Bu bağlamda Grup Yorum’un uğradığı sansürü eleştirmek bir sanatçının en doğal tepkisi ve hakkıdır. Sanat bir söz söyleme biçimidir, diyalektiktir ve özgür olması gereken bir alandır. Uğradığımız bu saldırıdan dolayı çok üzgün ve öfkeliyiz. Sanatın sansüre uğramadığı, herkesin görüşlerini özgürce ifade edebildiği bir memleket diliyoruz. Festival komitesi, jüri üyeleri ve emekçilerine yanımızda oldukları ve dayanışmacı tutumları için teşekkür ediyoruz.”