Mehmet Şimşek, Brüksel’de altı yıl sonra yeniden başlatılan Türkiye-AB Üst Düzey Ekonomi Diyaloğu’na katıldı. Başkanları yurt dışına çıkamayan TÜSİAD mesajını sosyal medyadan paylaştı.
Aralık 2024’te AB Genel İşler Konseyi toplantısında diyaloğun yeniden canlandırılması kararlaştırıldı. Bu çerçevede, dün altı yıl sonra ilk toplantı Brüksel’de düzenlendi.
Açılış konuşmalarını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile AB Ekonomi ve Verimlilik Komiseri Valdis Dombrovskis ve AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Marta Kos yaptı.
İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASINA TEPKİ
Kos, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili yapılan AP oturumunda yaptığı konuşmada, İBB Başkanı’nın tutuklanmasını ve görevden alınmasını protesto amacıyla Antalya Diplomasi Forumu’na katılımını ve Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yapacağı görüşmeyi iptal ettiğini bildirmişti.
Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in, haklarında ‘yurt dışı çıkış yasağı’ bulunan TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Aras’ı Brüksel’deki toplantıya davet ettiği ancak savcılığın başvuruları reddettiği iddia edilmişti.
TÜSİAD, resmi X hesabından Türkiye-AB Üst Düzey İş Dünyası Diyaloğu’na TÜSİAD adına TÜSİAD-TİSK AB ve BusinessEurope Temsilcisi A. Dilek Aydın’ın katıldığını duyurdu.
TÜSİAD, resmi X hesabından toplantıya ilişkin şu açıklama yapıldı:
AB VE TÜRKİYE BİRLİKTE DAHA GÜVENLİ OLABİLİR
Toplantıda verilen ana mesajlar: Avrupa’nın rekabetçiliği ve direnci için en öncelikli adım yeşil ve dijital politikaları içeren AB-Türkiye Gümrük Birliği güncellemesi sürecinin başlatılmasıdır. Üyelik perspektifinde Türkiye-AB entegrasyon ortaklığının temellerine dönülmesi gerekiyor. Güvenlik, rekabetçilik veya dayanıklılık dahil her alanda, ortak bir vizyon ve tutarlı bir strateji geliştirilmeli.
[ilgilihaberpostici]
Babacan’dan Mehmet Şimşek yorumu: Bu baskı ikliminde ben yokum, demek de bir cesaret meselesi
İşte Mehmet Şimşek’in “Yorum yok” dediği soru
Financial Times: Mehmet Şimşek’in ekonomik kazanımları tehdit altında
[/ilgilihaberpostici]
Süreçlerin net takvimler, ölçülebilir hedefler ve karşılıklı sorumluluk ile yürütülmesi gerekiyor. AB-Türkiye ilişkilerinde güveni inşa edebilmek için, ortak demokratik değerler üzerine kurulu ve daha derin ekonomik entegrasyonla desteklenen, öngörülebilir bir AB–Türkiye ilişkisine ihtiyaç var. AB ve Türkiye ancak birlikte daha güvenli, daha müreffeh ve daha dayanıklı olabilir.
