Çiğdem Toker, Sözcü: Bütün dünyayı korkutan bir salgına karşı etkili, insanı her şeyin önünde tutan bir paket ancak bütçedeki tercihleri değiştirerek mümkün. Örnekse, KÖİ sözleşmelerindeki garanti paralarını iptal etmek ya da ertelemek. Kuşkusuz ki böyle bir radikal değişiklik, tercihlerini Covid-19 gibi bir felakette bile sermayeden yana koyan AKP iktidarının harcı değil.
Ahmet Battal, Yeni Asya: Orada bulunmalarının sebebi tedbiren tutuklanmış olmak ya da hapis cezasının infazı için orada olmak. Kendi iradeleri ile orada değiller. Evet, mahpusların birçoğu suçlu ve kendi iradelerinin sonucu olarak suçlu durumundalar. Ama hapis cezasının öncelikli amacı intikam değil yine suçluyu ıslah etmek. O halde böyle ara dönemlerinde mahkûmun hapiste mi yoksa dışarıda ve kendi evinde mi daha kolay ıslah olacağına bakmamız lazım. Gerekirse ayağa takılan takip cihazı dahil tedbirleri alarak gereğini yapmak lazım. Yoksa cezalandırmada had aşılmış olabilecek. Bu ise büyük bir risk ve zulüm. Hem de adalet namına!
Oya Baydar, T24: Koronavirüs aynası bize, Erdoğan’ın Batı düşmanlığının, Batı ülkeleri karşısındaki kompleksli tavrının bu çapta global bir felakette bile yumuşamadığını, böyle bir günde bile kılçık atma, sataşma huyundan kurtulamadığını gösterdi. İtalya’nın başına gelenlere oh olsunlar sınırında dolaşan bir üslupla yaklaşırken bir de insana güleyim mi ağlayayım mı, dedirten, "Batı ülkeleri liberalizm adına kamu hizmetlerini (sağlık hizmetlerini) özel sektöre devrederek başından savdı" sözüne ne demeli! Sanırsınız ki Türkiye sosyalist devlet! Bu zatın konuşmalarını hazırlayanlar Erdoğan’ı rezil etmek için mi yapıyorlar bunu! Neo-liberal politikalarla başta sağlık olmak üzere çeşitli hizmetleri özel sektöre devreden kim? Üstelik kimi ülkeler, mesela İspanya özel hastaneleri salgın nedeniyle kamulaştırırken, hastalara bedelsiz açarken, çoğu ülkelerde testler ücretsiz hale getirilirken!
Ahmet Altan, P24(Liberation): Milliyetçilik, mantıkla ilişkisini koparmış bir budalalıktır. Ne olduğunu bile tam kavrayamadığımız karanlık bir boşluğun içinde dönüp duran minnacık bir gezegenin üstünde hiçbir toplum diğerinden daha değerli değildir. Hangi ırktan, hangi dinden, hangi milletten olursak olalım hepimizin ortalama ömrü belli. Birbirimize “ben senden daha değerliyim” diye bağırıp sonra ölüyoruz. Ölüm zaten herkesin “eşit” olduğunu tartışmasız biçimde gösteriyor. Daha “değerli” bir millet varsa ölmesin de onun diğerlerinden daha üstün olduğunu görelim.
Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/200320-kp