CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kurban Bayramı’nı memleketi Manisa’da geçirdi. Hatuniye Camisi’nde bayram namazını kılan Özel, ardından vatandaşlarla bayramlaştı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gündeminde hem yargı süreçleri hem de ülkenin ekonomik durumu vardı.
CHP’Lİ İSİMLERE YÖNELİK İFTİRA FIRTINASI
Özel, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediye başkanları ve bürokratlara açılan davaları “iftira fırtınası” olarak nitelendirdi. Bu süreçlerin hukuki değil, siyasi hedeflerle yürütüldüğünü savunan Özel, “CHP’yi ve başarılarını hedef alan bu itibar suikastı kabul edilemez” dedi. Davaların kamuoyu önünde, televizyonlardan canlı yayımlanması çağrısını yineledi.
DÜNÜN MAĞDURU, BUGÜNÜN ZALİMİNE DÖNÜŞTÜ
Ülkenin ekonomik tablosuna da değinen Özel, bayramı buruk geçiren milyonlara dikkat çekti. Açlık sınırının altında yaşamaya çalışan emekliler, borç batağındaki esnaf ve üretimde destek bulamayan çiftçilerin halini “iç karartıcı” sözleriyle ifade etti. “En kısa sürede erken seçim sandığını halkın önüne getireceğiz” diyen Özel, iktidarı adaletsizlikle ve ekonomik baskıyla suçladı.
SORUŞTURMAYA NET YANIT: ALTINA İMZA ATIYORUM
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik eleştirileri nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma hakkında da konuşan Özel, geri adım atmadı. Şu ifadeleri kullandı:
“O sözleri neden söylediğimi herkes gördü. Darbe dönemlerini andıran görüntülerle belediye başkanlarımıza yapılan muameleyi kimse hak etmiyor. O gün ne söylediysem bugün de altına imzamı atıyorum. Bu partinin hakkını, hukukunu korumak benim görevimdir. O görüntüleri bize bir daha yaşatmak isteyenleri bin pişman ederim.”
İMAMOĞLU’NA YAPILAN ZULMÜN ADI MAĞDURİYET DEĞİL, İNTİKAM
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1990’lı yıllarda şiir okuduğu gerekçesiyle aldığı cezayı hatırlattı. Ardından şu çarpıcı karşılaştırmayı yaptı:
“O gün Erdoğan davul zurnayla cezaevine giderken, bugün Ekrem İmamoğlu sahur vakti evinden, eşi ve çocuklarının yanından alınarak götürülüyor. Bu bir mağduriyet değil, intikam duygusudur.”
