“Trump uyanıp Netanyahu ve İsrail'deki aşırılıkçılarının kendisini enayi olarak gördüklerini anlayacak mı? Bu plan amacına ulaşırsa, her genç Yahudi, İsrail’in parya devlet olduğu bir dünyada büyüyecek. Bu plan İsrail'i zor sokacak, İran'ı yeniden canlandıracak ve Arap dünyasını istikrarsızlaştıracak bir plan.”
The New York Times’in dış politika konularında duayen, Amerikan Yahudisi yazarı Thomas L. Friedman, Trump’ın Gazze’yi Filistinlilerden boşaltarak bir Akdeniz tatil beldesi haline getirme planını bugünkü yazısında yerden yere vuruyor.
Yazı gerçekçi ve sağduyulu tespit ve öneriler içeriyor, Yahudilerin hiç değilse kritik ve etkili bir bölümünün Trump’ın dolduruşuna gelmediğini göstermesi bakımından önemsedim.
Ne demek istediğimi biraz daha açayım: Trump’ın İsrail aşırı sağına bu kadar prim veren bir planla ortaya çıkmasının, aslında Amerika’daki güçlü Yahudi lobisini kendi siyasi kavgasında yanına çekmeye çalışmasıyla ilişkili olduğundan şüpheleniyorum.
Yahudiler Batı tarihinde her zaman sol, liberal, ilerlemeci (progressives) kampın bayrak taşıyıcıları arasında olmuştur. O yüzden Aydınlanma denilen süreçte pek çok Yahudi entelektüelin öne çıkması da tesadüf değildir. Bu geçmişin bir mirası olarak da bugün Batı’da bu kanadın güçlü fikri savunucuları arasında Yahudiler bulunmaktadır. Mesela Noam Chomsky bunların günümüzdeki en meşhurlarından biridir.
ABD’de Yahudi asıllı olanların çoğunluğunun oy verdiği, desteklediği asıl parti Demokratlardır, Amerikan Yahudilerinin yaklaşık yüzde 70’i devamlı olarak Demokrat Parti’ye oy verir, bu neredeyse bir asırdır değişmemiştir.
Bu yüzden Trump’ın devleti ve toplumu muhafazakâr ve milliyetçi dürtülerle topyekûn değiştirme hamlesine karşı direnen kesimlerin ana unsurlarından birini ister istemez Yahudiler oluşturuyor.
İşte bu temel nedenden dolayı, Trump’ın Gazze planının, kendisine muhalif kampın kritik bir öğesini yanına çekmek veya tarafsız konuma itmek için geliştirilmiş olma ihtimalini hiç de düşük bulmuyorum.
Ama Friedman’ın yazısı bana Amerikan Yahudilerinin siyasi ve fikri açıdan son kertede daha etkili olan kesiminin bu “oyuna” pek gelmediğini hissettirdi.
Yazıyı özetleyecek olursam: Friedman Trump’ın planının “ezber bozan” cinsten değil “akıl dışı” olduğunu belirttikten sonra ekliyor: “Bugüne kadar bir Amerikan başkanı tarafından ortaya atılan en aptalca ve tehlikeli Orta Doğu ‘barış’ girişimi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.”
“Yine de hangisinin daha korkutucu olduğundan emin değilim: Trump'ın her geçen gün değişen Gazze önerisi mi, yoksa neredeyse hiçbiri önceden bilgilendirilmemiş olan danışman ve kabine üyelerinin bu planı bir oyuncak bebek koleksiyonu gibi onaylama hızı mı?”
“Bu sadece Orta Doğu ile ilgili değil. Bu aynı zamanda ülke olarak karşı karşıya olduğumuz sorunun da bir mikrokozmosu” diye uyaran Friedman, Trump’ın ikinci döneminde çok daha tehlikeli hale geldiğini belirtiyor, çünkü ilk döneminde etrafında onun aşırılıklarını dizginleyen yetkililer vardı, şimdi ise yakın adamları tamamen onun dediklerini onaylayan mütebasbıslardan (dalkavuklardan) ibaret, gazabından korktukları için kimse onun dediğine itiraz etmiyor.
Friedman, Trump’ın başkandan çok mafya babası gibi hareket ettiğini belirtiyor: “Bu filmlerde işe yarayabilir ama gerçek hayatta Trump yönetimi Ürdün ve Mısır'ı ya da başka bir Arap devletini Gazze'de yaşayan Filistinlileri almaya zorlarsa – ki Trump bu tehciri ABD askerlerinin yapmayacağını ve Amerikan vergi mükelleflerine tek kuruşa mal olmayacağını söylediği için bu işi İsrail Ordusu’nun yapacağını varsayıyoruz- Ürdün'de demografik dengeyi bozacak, Mısır ve İsrail'i istikrarsızlaştıracaktır. İsrailliler Hamas'tan ne kadar nefret etseler de aşırı sağcı olanlar dışında pek çok askerin, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin evlerinden toplanıp nakledilmesiyle kıyaslanabilecek herhangi bir operasyonun parçası olmayı reddedeceklerinden eminim.”
“İsrail'in Haaretz gazetesinin de belirttiği gibi: ‘Çatışmayı basitçe çözebilecek sihirli çözümler yoktur. Tehcir, etnik temizlik ve diğer savaş suçları gibi terimleri hatırlatan böyle bir çözüm sunma cüreti hem Filistinlilere hem de İsraillilere hakarettir.’”
“Trump aynı zamanda Müslüman Arap dünyasında Amerikan elçiliklerine ve çıkarlarına karşı bir tepki yaratacak ve birçok Müslüman Avrupa, Orta Doğu ve Asya'da Trump'ın Gazze Şeridi'nde “sahibinin kendisi olacağı” ve Filistinlilerin geri dönme hakkının olmayacağı bir sahil beldesi kurması adına Filistinlilerin topraklarından zorla çıkarılmasına direnmek için sokaklara dökülecektir.”
Friedman, Trump’ın planının bölgedeki Amerikan yanlısı Sünni rejimleri güç duruma düşürmek suretiyle İran’ın Ortadoğu sahnesine yeniden güçlü bir şekilde dönmesine yol açabileceği ikazında da bulunuyor. “Amerika'nın Gazze savaşında İsrail'i silahlandırması nedeniyle zaten boykotlarla karşı karşıya olan McDonalds ve Starbucks gibi ABD şirketleri de daha fazla darbe alacaktır.”
“Her ne kadar 7 Ekim'den sonra herhangi bir barış sürecine geri dönmek kolay olmasa da, her şeyin denendiği ve geriye kalan tek seçeneğin etnik temizlik olduğu düşüncesi yanlış olsa da İsrail sağı ve Hamas herkesin buna inanmasını istiyor.”
“Trump ekibinin en büyük sorunlarından biri, Orta Doğu'ya ilişkin tüm görüşlerinin İsrail aşırı sağının ve Evanjelik Hıristiyanların merceğinden süzülmüş olması.”
“Örneğin Dışişleri Bakanı Marco Rubio Arap liderlere sürekli olarak “Hamas bir daha asla Gazze'yi yönetemez ya da İsrail'i tehdit edemez” diyor. Ancak Rubio, Katar'ın Hamas'a Gazze'yi sonsuza kadar yönetebilmesi için yüz milyonlarca doları vermesini ayarlayanın Netanyahu olduğunu bilmiyor gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'ın Batı Şeria Filistin Yönetimi'ni değil sadece “Gazze'yi yönetmesini” istiyordu, böylece Filistinliler her zaman bölünmüş olacak ve George H.W. Bush'tan bu yana tüm ABD başkanlarının hedefi olan iki devletli çözüm için asla birleşemeyeceklerdi.” [Hatırlanacağı üzere bu konuyu ele alan yazılar kaleme almıştım.]
“Netanyahu'nun Gazze için alternatif bir liderlik tanımlamayı reddetmesinin nedeni de tek güvenilir alternatifin reformdan geçirilmiş bir Filistin Yönetimi olduğunu, ancak böyle bir çözümü kabul etmesi halinde İsrail'deki aşırı sağın kendisini devireceğini bilmesidir.”
“Eğer Trump gerçekten radikal bir çıkış yapmak istiyorsa, bu böyle çocukça Gazze önerisiyle olmaz. Yapacağı şey tüm taraflara alenen çağrıda bulunmak ve her birini iyi niyetle bu cehennem çukurundan çıkmak için gereken zor şeyleri yapmaya davet etmek olacaktır.”
“Filistin Yönetimi'ne Gazze'yi yönetmek istiyorsa derhal yeni, yolsuzluk yapmayan bir lider ve yeni, etkili bir başbakan -eski Başbakan Salam Fayyad gibi birisini- ataması gerektiğini söylemek olacaktır. Reformdan geçirilmiş bu Filistin Yönetimi daha sonra teknokrat bir kabine oluşturarak Gazze'yi İsrail'den devralacak bir Arap barış gücünü davet etmeli, Hamas liderliğinin tasfiyesini tamamlamalı ve Gazze'nin yeniden inşası için gereken uluslararası yardımı talep etmelidir. Bu Arap gücü aynı zamanda Filistin Yönetimi'nin güvenlik gücünü eğitmeyi de taahhüt etmeli ki sonunda Gazze'yi Arapların yardımıyla kendi başına yönetebilsin.”
“Ve Netanyahu'ya Arap barış gücü göreve başlar başlamaz Gazze'nin A Bölgesi ve B Bölgesi olarak ikiye ayrılacağını söylemelidir. Filistin Yönetimi ve Arap barış gücü A bölgesini – nüfusun toplandığı tüm merkezlerini – yönetecek ve İsrail ordusu birkaç yıl boyunca tüm çevresini – B bölgesini – kontrol altında tutacak. Bundan sonra Filistinliler Batı Şeria ve Gazze'de seçimlere gidecek ve her iki bölge için de İsrail ile iki devletli bir çözümü müzakere edecekler. Bu süreç başladıktan sonra Suudi Arabistan İsrail ile ilişkilerini normalleştirecek ve ABD-Suudi güvenlik anlaşması sürdürülecek.”
Friedman, Trump’ın şu gerçeği ne kadar erken öğrenirse o kadar iyi olacağını vurguluyor: “Amerika'nın çıkarları ile Netanyahu'nun çıkarları örtüşmüyor. Netanyahu’nun çıkarı iktidarda kalmak için her türlü yola başvurmaktır, bunun anlamı [Hamas’ın elindeki] rehinelerin serbest bırakılmasını geciktirmek, ilelebet sürecek bir savaşa girişmek ya da İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi tarihi fırsatından vazgeçmek olsa da… Nitekim Netanyahu’nun geçen gün verdiği “Suudiler Suudi Arabistan'da bir Filistin devleti kurabilirler; orada çok toprakları var” demeci Suudilerin sert tepkisine neden oldu.”
“Trump uyanıp Netanyahu'nun ve İsrail'deki Yahudi aşırılıkçılarının kendisini ne kadar enayi olarak gördüklerini anlayacak mı? İsrail'deki güvenlik kurumlarının neredeyse tamamı, Netanyahu'nun İsrail'in Gazze'deki askeri zaferini sürdürülebilir bir siyasi zafere dönüştürecek bir plan ortaya koymayı reddetmesi nedeniyle ayaklanmış durumda.”
Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcılar Gazze’yi yerle bir ederek, Lübnan ve Suriye’deki İran etkinliğini çökerterek bir askeri zafer kazandılar ama bu askeri zaferlerini siyasi bir çözümle taçlandırabilmeleri için “iki devletli çözüm” temelinde bir anlaşmaya yanaşmaları gerekiyor. Oysa İsrail aşırı sağı yıllardır bu çözümü büyük bir ihanet olarak damgalıyor, engellemeye çalışıyor. Yani sıkışmış durumdalar. Friedman, Netanyahu’nun bu sıkışmışlıkla yüzleşmemek ve zaman kazanmak için Trump’ı pohpohlayarak kullandığını belirttikten sonra yazısını şu uyarıyla bitiriyor:
“Eğer Netanyahu amacına ulaşırsa, bugünün her genç Yahudisi, İsrail’in parya devlet olduğu bir dünyada büyümenin ne demek olduğunu öğrenecek. Başkan Trump, tekrar ediyorum: Bu soruna yeni bir bakış açısı getirmeniz için gerçek bir gerekçe var. Ancak Gazze için planınız yeni bir düşünce değil. … Bu plan, İsrail'i zora sokacak, İran'ı yeniden canlandıracak ve tüm Amerikan dostlarını istikrarsızlaştıracaktır.”