‘Nass Var’dan 833 milyar zarar: Taha Akyol’dan Erdoğan’a ekonomi eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç” tezi devlete 833 milyar liraya mal oldu. Taha Akyol, bu zararın faturasını ideolojik saplantılara kesiyor.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın TBMM Bütçe Komisyonu’nda yaptığı “Kur Korumalı Mevduat (KKM) kaynaklı zarar 833 milyar TL” açıklaması, Türkiye’nin son yıllardaki ekonomi politikalarının ağır maliyetini ortaya koydu. Bu veriler üzerine Karar yazarı Taha Akyol’un kaleme aldığı yazı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yaklaşımına yönelik net eleştiriler içeriyor.

ORTAYA KONULAN DEĞİL, ÖDENEN BEDEL ÖNEMLİDİR

Taha Akyol’un analizine göre, Erdoğan’ın ısrarla uyguladığı “nass var, faiz haram” merkezli ekonomi modeli; bilimsel değil, ideolojik bir zemine oturuyordu. Bu anlayış, 2021 yılında devreye alınan KKM gibi “çözüm”lerle krizi sadece büyüttü. 833 milyar liralık zarar ise bu modelin somut bedeliydi.

“YERLİ VE MİLLİ” MASALIYLA GERÇEKLER ÖRTÜLEMEZ

Akyol yazısında, KKM’nin Erdoğan tarafından nasıl “yerli ve milli” bir buluş gibi lanse edildiğini hatırlatıyor. Erdoğan’ın 2021’de sarf ettiği “Kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar” sözünü hatırlatan Akyol, bu dilin rasyonel ekonomiyle değil, ideolojik propagandayla örtüştüğünü vurguluyor.

MERKEZ BANKASI’NIN BAĞIMSIZLIĞI ÇÖKERTİLDİ

Akyol’a göre bu süreçte en büyük darbeyi Merkez Bankası’nın bağımsızlığı aldı. Önceki Başkan Şahap Kavcıoğlu’nun Meclis’e bilgi vermeyi reddetmesi, kurumsal hesap verebilirliğin yok olduğunu gözler önüne serdi. Akyol, “Ekonomide öngörülebilirlik ve güvenilirlik tahrip oldu, bu yüzden yatırım gelmedi” diyerek Erdoğan yönetiminin ekonomi politikalarını yerden yere vuruyor.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİYLE HESAPLAŞMA

Taha Akyol, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte sarf ettiği şu sözleri tek tek hatırlatıyor:

“Batı’da kıtlık, bizde bolluk.” (28 Ekim 2021)

“Düşük faiz tatlı ilaçtır.” (8 Aralık 2021)

“Mandacı iktisatçılar eleştiriyor.” (22 Kasım 2021)

Bu sözlerin tamamı, bugün uygulanan ortodoks ekonomi politikalarıyla ters düşüyor. Akyol’a göre Erdoğan, fikirleri yanlış çıktığında bunun bedelini halkın ödemesine neden oluyor.

ORTODOKS POLİTİKALAR: ZORUNLU GERİ DÖNÜŞ

Bugün Mehmet Şimşek ve Fatih Karahan öncülüğünde tekrar “ortodoks” yani bilimsel ekonomi politikalarına dönüldü. Akyol, Karahan’ın “Dünyanın her yerinde enflasyonla politika faiziyle mücadele edilir” sözünün altını çizerek, bilimsel akla dönüşün kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.

Yazının en çarpıcı bölümlerinden biri şu cümle: “Artık ‘devrim’ ve ‘dava’ söylemlerinin zihnimize kelepçe takmasına izin vermemeliyiz.” Akyol’a göre politikaların milli ya da dini kutsallarla sarılması halkı daha fazla yoksullaştırıyor, yanlışların düzeltilmesini de zorlaştırıyor.

 833 MİLYAR LİRALIK DERS

Taha Akyol’un analizi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsi ve ideolojik tercihlerle şekillendirdiği ekonomi politikasının Türkiye’ye nelere mal olduğunu gözler önüne seriyor. Akyol, “Bilimin hakkını bilime vermek gerekir” derken, aynı zamanda ideolojik körlüğün toplumlara ne denli pahalıya patlayabileceği gerçeğini hatırlatıyor.

Haberi Paylaş