Kuzey İrlanda’nın Ballymena kentinde iki gece üst üste yaşanan şiddet olayları, bölgeyi derinden sarstı. İki 14 yaşındaki çocuğun cinsel saldırı şüphesiyle gözaltına alınmasının ardından patlak veren olaylarda onlarca polis yaralandı, arabalar ve evler ateşe verildi. Kuzey İrlanda polis teşkilatı olayların ırkçı saiklerle işlendiğini duyurdu.
KENT SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ
Olaylar, pazartesi gecesi iki çocuğun Coleraine Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılmasıyla başladı. Rumen tercüman eşliğinde ifade veren çocuklar, bir kıza tecavüze teşebbüsle suçlandı; ancak suçlamaları reddettiler. Mahkeme çıkışında başlayan gerginlik, kısa sürede yerini büyük çaplı sokak olaylarına bıraktı.
Maskeli gruplar havai fişek ve taşlarla polise saldırırken, polis ise cop ve tazyikli suyla karşılık verdi. Evler ve arabalar ateşe verildi, birçok dükkan ve evin camları kırıldı. Son iki gecede toplam 32 polis memuru yaralandı, 5 kişi ise gözaltına alındı.
POLİSTEN AÇIKLAMA: BU BİR IRKÇI ŞİDDETTİR
Kuzey İrlanda Polis Teşkilatı Başkan Yardımcısı Ryan Henderson, yaşananların etnik bir azınlığı hedef alan açık bir ırkçı şiddet olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu olayları başka türlü adlandırmak ya da haklı göstermeye çalışmak kabul edilemez. Aklı başında herkesin bu şiddeti lanetlemesi gerekir.”
DIŞARIDAN GELENLER PROVOKASYONU TIRMANDIRDI
Democratic Unionist Party (Demokratik Birlik Partisi) milletvekili Paul Frew, olayları başlatanların yerel halk değil, başka bölgelerden gelen provokatörler olduğunu savundu. Mahkeme sonrası başlayan barışçıl nöbetin, dışardan gelenlerin etkisiyle isyana dönüştüğünü söyledi.
Olayların ardından ülkede göç ve entegrasyon politikaları yeniden tartışma konusu oldu. Protestant kökenli Traditional Unionist Voice partisinden Jim Allister, bölgedeki “kontrolsüz göç” nedeniyle gerginliklerin arttığını savunarak, siyasetçileri başarısızlıkla suçladı. Ancak Allister da bu durumun şiddeti meşrulaştırmadığını ekledi.
Sosyal Demokrat ve İşçi Partisi (SDLP) ise Allister’ın sözlerini “sorumsuz ve samimiyetsiz” olarak nitelendirdi. Sinn Féin Partisi ise tüm siyasetçilere “daha ılımlı bir dil kullanma” çağrısında bulundu.
KORKU VE ÇARESİZLİK: AİLELER ÇATI KATINDA SAKLANDI
Olayların yaşandığı sokaklarda yaşayanlar ise büyük bir korku yaşadı. Bir kadın, “Hayatım için korktum. Sessiz protestoyu anlıyorum ama bu şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz,” dedi.
Bazı aileler evlerinin çatı katına saklanırken, saldırılardan korunmak için kapılarına “İngiliz ailesi” yazılı notlar ya da İngiltere bayrağı astılar. Amaçları, saldırganların milliyetlerine göre hedef seçmesini engellemekti.
Yetkililer, olayların sona ermediğini ve yeni şiddet dalgalarının yaşanabileceğini belirtti. Polis, özellikle göçmen ailelerin dikkatli olması ve mümkünse birkaç günlüğüne başka yerlerde kalması yönünde uyarılarda bulundu.