Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağduru öğretmen İzzeddin Yenigün ameliyat geçirdiği hâlde cezaevine gönderilmişti.
Kayseri’de kapatılan bir dershanede çalıştığı ve ByLock kullandığı gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezası verilen İzzeddin Yenigün, denetimli serbestlik hakkı verilerek, 8 Aralık'ta tahliye edildi.
Cezaevinde entübe olacak hâle geldiği için geçen yıl infaz erteleme verilen Yenigün hapisten çıktıktan sonra üç ameliyat geçirdiği hâlde tekrar infaz erteleme verilmediği için 11 Eylül 2024'te tutuklanmıştı.
CEZAEVİNDE İKEN KALIN BAĞIRSAĞINDAN AMELİYAT OLDU
5 yıl 6 ay 22 hapis yatan Yenigün, tutuklandığı 27 Aralık 2018'den sonra Kayseri Bünyan, Kahramanmaraş Türkoğlu ve Antalya S Tipi cezaevlerinde birçok sağlık sorunu yaşadı.
Hapse girdiğinde herhangi bir hastalığı olmayan Yenigün, tutukluyken kalın bağırsağından ameliyat oldu ve zayıflıktan tanınmayacak hale geldi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Cezaevi şartlarında tedavisi yapılamayan Yenigün, Antalya S Tipi Cezaevi'nde kalırken; 7 Ekim 2023’te yoğun bakıma kaldırılıp solunum cihazına bağlanmıştı. Durumu ciddileşen Yenigün, infaz erteleme verilerek Ekim 2023’te tahliye edilmişti.
İlk çıktığında bağırsak ameliyat edilen Yenigün karnını deldikleri için tuvalet ihtiyacı için torba kullanıyordu.
3-4 ay sonra ikinci ameliyat geçiren KHK'lı öğretmenin kurumuş olan bir böbreğini alındı. Geçen ağustosun ilk haftasında ise yine bağırsak ameliyatı oldu. Ameliyat yarası iyileşmeden tekrar tutuklanan Yenigün 8 Aralık'ta hapisten çıktı.
"ZAMAN KAVRAMINI KAYBEDİYORSUN, DAYAK, KÜFÜR HER ŞEY VAR"
Kronos'a konuşan Yenigün, hapiste yaşadığı hak ihlallerini anlattı:
"27 Haziran 2018'de gözaltına alındım. Bir gün Mardin, 5 gün Kayseri TEM'de gözaltında kaldım. o Kayseri'deki 5 gün cezaevindeki bütün vakte bedel her halde. İlkin zaman kavram gidiyor, küfürler, dayak, her şey var.
"YATAĞA KELEPÇELİYORLARDI"
3 Temmuz'da Bünyan Cezaevine girdim. 15 gün sonra apandisit şüphesiyle Kayseri Şehir Hastanesi'nde 12 gün kaldım. Mahkûm koğuşu olmadığı için yatağa kelepçeliyorlardı. Bir elde kelepçe diğerinde damar yolu serum, en sonunda sadece apandisit değil dediler, gönderdiler.
1 Ağustos 2019'da zorunlu nakil ile Kahramanmaraş Türkoğlu'na geçtim. Oradaki memurlar değişikti, bazıları hariç. Hatta bir ara normal davranan bir memura sordum bunlar niye bize böyle davranıyor diye. Dediği şey şuydu; 'Bunlar acemi ama malesef daha öğretmenleri kötü (ordaki tecrübeli memurlardan bahsediyor).
"BETERİN BETERİNİ GÖRDÜM"
Bünyan'da da Türkoğlu'nda da çıplak arama vardı Antalya S Tipi ile Midyat M Tipi'nde yoktu en azından benim gördüğüm. Koğuşa gelince ben de beterin beterini olduğunu gördüm. Adam 5 ay önce Sincan'da Bünyan 1 Nolu T Tipi'ne gelmiş ama çok dilekçe yazdığından nakletmişler.
Cezaevine girdiğimizde diş macunu, sabun, şampuan dahil hiçbir şeyi içeri almadılar. Hepimiz aynı yerden geldik, hesaptaki paramızı da bir hafta sonra aktardılar, bir hafta boyunca böyle sıkıntılar oldu, bir ay geçer geçmez normalin çok üstünde bir elektrik faturası verdiler. Biz kabul etmedik. Bizden onay almadan hesabımızdan faturayı kestiler ancak çok sonra hatalı olduklarını anlayıp bir ay para almadılar.
"REVİRE ÇIKTIĞIMDA SEVK ETMİYORLARDI"
Şimdi roman gibi gelecek ama 4 ayda koğuşta bıçak kayboldu. Önce iki arkadaşa, sonra bütün koğuşa 2 gün hücre cezası verdiler. İnfaza itiraz ettik, ekstradan Bakanlık, Ceza Tevkifevleri yerlere cezaevini şikâyet dilekçesi yazan 9 kişiyi aynı gün, ayrı ayrı koğuşlara dağıttılar. En sonunda hücre cezası iptal oldu ama koğuşu dağıttıklarından düzen bozulmuştu. Bu süre zarfında revire çıktığımda sevk etmiyorlar. İlaç yazıp gönderiyorlar. Arada bir iki gittiğimde de apandis mi diye bakıyor, sonra değil diyor, gönderiyorlar.
"ZAR ZOR HASTANEYE GİDEBİLDİM"
Tabi bu arada 15 kilo verdim. Önce ayda bir gelen sancılar haftada bir ve daha az zamanda gelmeye başladı. En sonunda bir kişinin kolonoskopi çekmek aklına geldi. 'Bağırsaklarında yara var, durumun kötü' dedi ve Adana'ya film için gönderdi. Daha sonra sağ alt karında bir şişlik oluştu. Öyle bir yanma hissi oluşuyordu ki daha önceki sancılar hiç sayılır.
Zar zor hastaneye gidebildim. Hemen ameliyat ettiler ama bu bağırsak delinmesi imiş, sonradan öğrendik. Bu delik geçtiğimiz ağustosta kapatıldı. Öyle bir durum ki artık banyoyu bile arkadaşlar yaptırır oldu. Bir süre tekerlekli sandalye ile pansumana gider oldum.
"MÜDÜR DİLEKÇE YAZMA SENİNLE UĞRAŞIRIM, DEDİ"
Ameliyat olduktan sonra böbrek yolunda taş var, eğer almazsak böbreğin gidecek dediler, çok dilekçe yazdığından müdür beni çağırdı ve 'Dilekçe yazma yok senle uğraşırım' dedi, ki dediğini yapıyordu. Bir keresinde ben pansumana giderken 'Nasılsın' diye sordu. İyiyim deyince, biliyorum ailene de öyle diyorsun telefonda dedi. O cezaevinde 1500 kişi var, özel olarak dinliyor.
"EN SONUNDA KALINBAĞIRSAĞIM PATLADI"
Daha sonra baskılardan hastaneye sık gittiğimden Gaziantep'e nakil yazmamı istediler. Deprem oldu. Antalya'ya geçtik. Orada böbreğin artık çalışmadığını söylediler. Aralıklarla bir ay hastanede kaldım. En sonunda bağırsak patladı ve ameliyat oldum, kalınbağırsağın bir kısmı alındı ve apse yerine torba takıldı.
Antalya'da entübe edilmeden önce karnım şişmişti. Nefes almakta zorlanıyordum. Hastaneye gittim, EMAR için su içirdiler, kustum çekemediler. Mecbur ameliyat edeceğiz dediler. Çok zor günler geçirdim. Geçti gitti çok şükür diyorum ama unutulmayacak ihlaller yaşadım."