İstanbul Barosu yönetimine dava açılması üzerine kulislerde konuşulanlara göre baro yönetimi kayyım riskine karşı olağanüstü kongre düzenleme kararı aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile birlikte 10 yönetim kurulu üyesi hakkında görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebiyle dava açmasına barodan karşı hamle geldi.
21 Aralık 2024'te sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları nedeniyle "Basın ve yayın yolu ile terör örgütü propagandası yapmak" ve "Basın ve yayın yolu ile halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ile suçlanan İstanbul Barosu'nun Başkanı İbrahim Kaboğlu, 23 Şubat’ta olağanüstü kurultay düzenleyeceklerini açıkladı.
İstanbul Barosunun kongre hamlesi mahkemenin baroya kayyım atamasına karşı alınan bir tedbir olarak yorumlandı.
Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu açıklamasında şunları ifade etti:
Bizim 21 Aralık günü yaptığımız avukatlık kanununun ilgili maddelerinden kaynaklanan insan haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün savunulması çerçevesinde bir açıklamaydı. Fakat 22 Aralık günü kamuoyuna savcılık soruşturmasının yapılacağına dair bir açıklamayla karşılaştık. Sonra 7 Ocak günü adliyeye davet edildiğimiz zaman ifade vermedik. Bir savunma yapmadık. Biz yalnızca beyanda bulunduk. Savcılık, kamuoyuna yapmış olduğu açıklama ve yürüttüğünü beyan ettiği soruşturma tümüyle avukatlık ve anayasaya aykırıydı. Bunu beyan ettik. Hatta biz Adalet Bakanlığı'nın sonradan verdiği onayın amacıyla Ankara İdare Mahkemesi'ne de başvurduk.
Ne var ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bununla da yetinmeksizin anayasaya ve yasaya aykırı bir soruşturma yürütmekle yetinmeksizin aynı zamanda dün itibarıyla İstanbul Barosu'nun 20 Ekim günü İstanbul Barosu'na üye avukatların ortak iradeleriyle belirlediği yönetimin sona erdirilmesi amacıyla dava açmış bulunuyor."
NE OLMUŞTU?
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle iddianame hazırlanmıştı.
Soruşturma gerekçesi olarak ise İstanbul Barosu'nun Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'de ölümlerinin ardından yaptığı açıklama gösterilmişti.
