Erdoğan’a ‘doğurganlık’ yanıtı: Krizin sebebi rejim

CHP’li Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Doğurganlık hızındaki düşüşün sebebi ekonomik değil” sözlerine sert tepki gösterdi: Bu düşüş, kadın düşmanlığının ve hukuksuzluğun yarattığı rejim krizidir.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğurganlık oranındaki düşüşü ekonomik nedenlerle açıklanamayacağını savunmasının ardından, CHP’den dikkat çeken bir yanıt geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, Türkiye’de doğurganlık hızındaki düşüşün tek başına ekonomik nedenlerle açıklanamayacağını ancak Erdoğan’ın savunduğu gibi ekonomiden tamamen bağımsız da olmadığını belirtti.

Taşcıer, “Türkiye’de temel gıda ürünleri 2005’ten bu yana yüzde 2000 ila 6000 arasında zamlanmışken, bu düşüşü ekonomiden bağımsız göstermek halkı aldatmaktır. Erdoğan’ın ‘şahsım rejimi’ kadınları güvencesizliğe, toplumu ise geleceksizliğe mahkûm etmiştir” dedi.

DOĞURGANLIK VERİLERİ REJİMİN İZİNİ TAŞIYOR

CHP’li Taşcıer, doğurganlık hızındaki düşüşün siyasi dönüşümlerle paralellik gösterdiğine dikkat çekti. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de doğurganlık hızı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılında 2,19’a gerilerken, 2017’deki anayasa değişikliği sonrası 2,08’e düştü. 2018’de fiilen başkanlık sistemine geçilmesinin ardından bu oran 2,00’ye, 2023’te 1,51’e, 2024’te ise 1,48’e kadar geriledi.

Taşcıer, “Bu rakamlar doğrudan siyasi iklimin, baskının ve belirsizliğin bir sonucudur. Rejimin yol açtığı güvensizlik ortamı, insanların çocuk sahibi olma kararını etkiliyor. Kadınlar için annelik bir tercihten çok ekonomik ve toplumsal bir riske dönüşüyor” diye konuştu.

GIDA FİYATLARI VE KREŞ ÜCRETLERİ AİLELERİ ZORLUYOR

Taşcıer, doğurganlık oranındaki düşüşün arka planında artan yaşam maliyetlerinin etkili olduğunu rakamlarla anlattı. 2005 yılında 328 lira olan üç çocuklu bir ailenin aylık mutfak masrafının bugün 17 bin lirayı bulduğunu vurgulayan Taşcıer, süt, yumurta, yoğurt ve et fiyatlarındaki artış oranlarının yüzde 2000’i aştığını belirtti.

Öte yandan, ailelerin çocuklarını kreşe gönderme imkânının da kalmadığını ifade eden Taşcıer, üç çocuk için aylık kreş ücretinin ortalama 41 bin liraya ulaştığını, kamu kreşlerinde bile bir çocuk için istenen ücretin 13 bin 500 liradan başladığını söyledi. “Bu gidişle çocuklar kreş yerine sevgi evlerine gidecek duruma gelecekler” diyerek sistemin aile yapısını zora soktuğunu ifade etti.

“HALKI KOMPLO TEORİLERİYLE KANDIRMAK ÇARESİZLİKTİR”

Erdoğan’ın, düşen doğurganlık oranlarını “küresel cinsiyetsizleştirme operasyonu” şeklinde değerlendirmesine de tepki gösteren Taşcıer, “Bu tür açıklamalar halkı küçümsemektir. Gerçeklerle yüzleşmek yerine yine komplo teorilerine sığınılıyor. Oysa son beş yılın gıda enflasyonuna bakıldığında, bu ülkede kimin kime operasyon yaptığı gayet açık” dedi.

Açıklamasını “Erdoğan, günde iki kez doğruyu gösteren bozuk saat kadar tutarlı” diyerek tamamlayan Taşcıer, doğurganlık hızındaki düşüşün bir sosyal devlet yetersizliği ve siyasi çöküşün göstergesi olduğunu vurguladı. “Kadın emeğini değersizleştiren, bakım yükünü aileye yıkan ve baskıcı politikalarla yaşamı daraltan bu sistem sürdürülemez” ifadelerini kullandı.

Haberi Paylaş