Cezaevlerinde ‘kuyu tipi hücre’ dönemi

Yeni “kuyu tipi” cezaevleri, mahpusları neredeyse tam izolasyonda tutuyor; cezaevi koşulları giderek ağırlaşıyor.

Halk TV yazarı Bahadır Özgür köşesinde cezaevlerin inşa edilen kuyu tipi sistemleri taşıdı. İşte Özgür’ün o yazısından bölümler:

“Silivri, muhalif olanı cezalandırmayı bırakın, varlığını hedef alan büyük bir ‘siyasi kırım’ politikasının ürünüydü. Hani derler ya, ‘cezaevi bir ülkenin aynasıdır’ diye. Silivri de dünün aynasıydı. Ondan bin beteri geliyor şimdi. Artık ‘kuyu tipi cezaevleri’ bekliyor. Yarının neleri getirdiğini de onlar bağıra çağıra anlatıyor. Peki ne kadar duyuyoruz?

YENİ CEZAEVİ MODELLERİ: ‘Y’ VE ‘S’ TİPİLERİ

‘F tipi’ böylesine bir değişimin merkezindeydi ve o değişimin sonucu Silivri’de somutladı. Lakin kötü haber şu: Silivri bile eskide kaldı. Yerini daha korkunç bir sistem alıyor. Tam da rejimin sınırlarını zorlayanlara herkese yönelik yeni bir ‘politik kırım’ harekatı başlamışken…

Hali hazırda cezasını oralarda çekenler tarafından ‘kuyu tipi’ olarak adlandırılan ‘Y tipi’nden 22, ‘S tipi’nden 7 tane inşa bulunuyor. 2021’den beri bir kısmı kullanılmaya başlandı. Yeni ‘F tipi’ sayısı ise 22.

KUYU TİPİ CEZAEVLERİNİN YAPISI VE İŞLEYİŞİ

‘S’ ve Y’ye niye ‘kuyu tipi’ diyorlar? Bazı özelliklerini sayalım:

Büyük kısmı tek kişilik hücrelerden oluyor. Çok az sayıda üç kişilik hücre var.

Mimari yapısı da uygulamalar da ‘tam izolasyonu’ sağlamaya dönük.

İçeriden alınan bilgiye göre, mahpuslar neredeyse günün en az 22,5 saatini hücrede geçiriyor.

Her blokta beş koridor ayrı ayrı inşa ediliyor. Hücrelere ‘modül’ adı veriliyor. Hücre kapıları uzaktan açılıp kapatılıyor.

Modüller banyo-tuvalet-mutfak tezgahıyla beraber 6 adım uzunluğunda 5 adım genişliğinde. ‘Güneşlik’ denilen ve yüksek bir apartmanın boşluğunu andıran bir alan havalandırma yeri. Üzeri eleğe benzer çelik ağlarla kapatılmış. Adeta bir kafesi andırıyor. Tüm modüllerin tek penceresi buraya bakıyor.

Mahkumların her hareketi 24 saat izleniyor. Her yerde kamera sistemi bulunuyor. Görevliler iletişimi uzaktan ses sitemi ile sağlanıyor.

İNSAN HAKLARI KURULUŞLARI VE MAHPUS ANLATTIKLARI

Bunlar kısıtlı resmi açıklamalardan ve orada bulunan mahkumların anlatımlarından elde edilen bilgiler. Türk Tabipler Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği’ne cezaevlerinden ulaşan bilgiler manzaranın çok daha vahim olduğunu gösteriyor. Nitekim mahkumların yazdığı mektuplardaki şu bilgiler, ‘kuyu tipinin’ ne olduğunu özetliyor:

“Hücrelerin havalandırmaları yok ve ağır müebbet hükümlüsü olmayan tutsaklara bile ağır müebbet koşulları uygulanıyor. Anlayacağınız, bu hapishaneler yavaş yavaş öldürmek için yapılmış.”

“Teksiniz. Gardiyanlar artık tek başınasınız diyorlar. Öyle bir ruh haline sokup sizi zayıflatmak, direncinizi kırmak istiyorlar. Belli saatlerde çıkabildiğiniz, kuyudaymışsınız hissi uyandıran bir havalandırma var sadece.”

“Düşünün, en alt katta zorlayarak bakarsanız belli bir çizgi halinde gökyüzü görünüyor. Teller zaten görmenizi iyice olanaksızlaştırıyor. Yani burada bize adeta ‘kafes hayvanı’ muamelesi yapılıyor.”

YENİ EŞİK: KİME HAZIRLANIYOR BU HÜCRELER?

Muhalefetin seçilmiş siyasetçileri türlü bahanelerle cezaevlerine atılıyor. Onlara sahip çıkanlar da öyle. Türkiye yine bir eşikte yani. Tıpkı 80 ve 90’da olduğu gibi. Ve o eşikte yeni tip cezaevleri duruyor.

Orada şu anda, belki de düşüncesi size çok uzak görünen tutsaklar yatıyor. Ama sanmayın ki, hücreler sadece onlara ayrıldı. Tıpkı bir zamanlar Silivri’de olduğu gibi. Yapılan onca cezaevine kimi dolduracaklar sanıyorsunuz?”

Haberi Paylaş