Ankara Sincan Cezaevi’nde bir mahkûm, aşırı sıcak ve yoğun kalabalıktan bunalarak banyoya girdi. Ancak orada fenalaşarak kalp krizi geçirdi. Saatlerce sıcak suyun altında kalan mahkûm, yanmış halde ölü bulundu. Olayın ardından gözler bir kez daha Türkiye’deki cezaevi koşullarına ve hükümetin bu konudaki duyarsızlığına çevrildi.
KOĞUŞ KAPASİTESİ: 28, KALAN KİŞİ SAYISI: 68
Olayı kamuoyuna duyuran DEM Partili milletvekili ve insan hakları savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sincan L Tipi Cezaevi’ndeki A9 koğuşunda kapasitenin neredeyse üç katı mahkûmun kaldığını belirtti. Gergerlioğlu, “Bu bir kaza değil, göz göre göre gelen bir ölüm. Bu mahkûmu sistematik ihmal öldürdü” diyerek hükümete sert tepki gösterdi. Gergerlioğlu, Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak bu dehşet verici ölümün nedenlerinin kamuoyuna açıklanmasını istedi. Cezaevlerindeki aşırı doluluk, denetimsizlik ve ihmallerin artık can almaya başladığını vurgulayan Gergerlioğlu, “Cezaevleri bu yaz cehenneme dönüşmeden tedbir alınmalı” dedi.
ADALET BAKANLIĞI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Mahkûmun ölümüne ilişkin ne Adalet Bakanlığı ne de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından bir açıklama yapıldı. Gergerlioğlu’nun sosyal medya üzerinden yönelttiği sorular yanıtsız kalırken, kamuoyunda “Sorumlu kim?” sorusu yankılanıyor. Ölümün ardından koğuşlardaki sıcak su sisteminin ve sağlık müdahale kapasitesinin de tartışmaya açılması bekleniyor.
KAÇ KİŞİ DAHA ÖLECEK?
Uzmanlar, Türkiye genelindeki cezaevlerinde ciddi bir aşırı doluluk ve personel yetersizliği sorunu olduğunu belirtiyor. Cezaevlerine dair gerçek rakamlar gizlenirken, mahkûmların sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı, fiziksel koşullar ise çağ dışı durumda. İnsan hakları kuruluşları, cezaevlerinin “gizli ölüm kamplarına” dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulunuyor.
