Cari açık rekora abone oldu

Niteliksiz ihracat, artan ithalat: 2025 dış ticaret verileri üretim gücünün zayıflığını bir kez daha ortaya koydu.

Türkiye’nin dış ticaret verileri 2025 Nisan ayında ihracattaki artışa rağmen, ithalattaki hızlı yükselişin gölgesinde kaldı.

TÜİK ve Ticaret Bakanlığı’nın geçici verilerine göre dış ticaret açığı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 22,3 artarak 12 milyar doları aştı. Bu durum, ekonomide üretimden ziyade tüketime ve dışa bağımlı yapının güçlendiğini gösteriyor.

İTHALAT HIZ KESMİYOR, İHRACAT YAVAŞ İLERLİYOR

Nisan ayında ihracat yüzde 7,8 artarak 20,8 milyar dolara ulaşsa da ithalattaki yüzde 12,7’lik artışla 32,9 milyar dolara çıkması, dış ticaret dengesini bozdu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Nisan ayında yüzde 66,1 iken, bu oran 2025 Nisan ayında yüzde 63,2’ye gerileyerek dikkat çekici bir düşüş sergiledi.

ENERJİ VE ALTIN HARİÇ DIŞ TİCARETTE DE AÇIK DERİNLEŞİYOR

Enerji ve altın hariç tutulduğunda bile, dış ticaret açığı 6,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu, sadece pahalı enerji ithalatı değil, sanayi girdilerinde ve teknoloji alanlarında dışa bağımlılığın da sürdüğüne işaret ediyor. Bu veriler, Türkiye’nin yapısal cari açık sorununu çözmekte zorlandığını ortaya koyuyor.

OCAK-NİSAN DÖNEMİNDE AÇIK YÜZDE 14,7 ARTTI

Yılın ilk dört ayında da tablo iyimser değil. 2024’ün aynı dönemine göre dış ticaret açığı yüzde 14,7 artarak 34,6 milyar dolara yükseldi. Bu rakam, büyümenin dış kaynaklara olan bağımlılığı sürdürdüğünü ve döviz ihtiyacının artarak devam ettiğini gözler önüne seriyor.

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLERDE DIŞA BAĞIMLILIK DERİN

Nisan ayında imalat sanayi ürünleri ithalatının yüzde 10,2’sini yüksek teknoloji ürünleri oluşturdu. Ancak ihracatta bu oran sadece yüzde 3,5. Türkiye’nin yüksek katma değerli üretim yapamaması, cari açığın kronikleşmesine zemin hazırlıyor. Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarında geri kalınması, ihracatı nitelik olarak zayıf bırakıyor.

İMALATTAKİ AĞIRLIK YÜKSEK AMA KATMA DEĞER DÜŞÜK

İhracatın yüzde 94,4’ü imalat sanayinden geliyor gibi görünse de bu imalatın büyük bölümü düşük ve orta teknoloji ürünlerinden oluşuyor. Yani miktar artıyor ancak nitelik aynı kalıyor. Bu da ülkeye döviz kazandırmada sınırlı bir etkisi olan ihracat yapısına işaret ediyor.

ARA MALLARINDAKİ AŞIRI DIŞA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

İthalatta ara mallarının payı Nisan ayında yüzde 69,4’e ulaştı. Ocak-Nisan döneminde bu oran yüzde 70,7 oldu. Türkiye’nin üretim yaparken bile dışarıdan ham madde ve yarı mamul ithal etmesi, yerli üretimin dış şoklara karşı ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.

TAKVİM ETKİLERİ BİLE KAYIPLARI MASKELİYOR

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler de tabloyu değiştirmiyor. 2025 Nisan ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 7,8 azalırken, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerine göre yıllık bazda da ihracat gerilemiş durumda. Bu veriler, dönemsel etki dışında yapısal bir yavaşlamanın da işaretçisi olabilir.

ÇİN VE RUSYA BAĞIMLILIĞI SÜREGİDİYOR

İthalatta Çin ve Rusya ilk iki sırayı aldı. Nisan ayında Çin’den 4,1 milyar, Rusya’dan 3,5 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu ülkelerle olan ticaret dengesi Türkiye aleyhine büyüyor. Özellikle enerji ve makine ithalatı Türkiye’yi bu ülkelere karşı giderek daha bağımlı hale getiriyor.

ÖZETLE: DENGESİZ VE KIRILGAN BİR TİCARET YAPISI

Veriler net: Türkiye, ihracatını artırsa da ithalattaki hızlı yükselişi dengeleyemiyor. Yüksek teknoloji ürünlerinde zayıf performans, üretimde ithal girdi bağımlılığı ve enerji dışa bağımlılığı, ekonomik yapının en zayıf halkaları olmaya devam ediyor. Bu tablo sürdürülebilir değil ve yapısal reformların aciliyetini bir kez daha gündeme getiriyor.

Haberi Paylaş