Vücut uzunluğu 2 santimetreye, bacak açıklığı ise 6 santimetreye ulaşabilen Akdeniz kökenli “Nosferatu” örümceği, kahverengimsi rengi ve gövdesindeki iki koyu çizgiyle dikkat çekiyor.
Ağ kurmak yerine aktif avlanmayı tercih eden bu tür, cam yüzeylerde bile rahatça hareket edebiliyor. Almanya’da son yıllarda hızla yayılan Nosferatu örümceği, özellikle Ren ve Ruhr nehirleri boyunca evlerin bodrumlarından çatı aralarına kadar pek çok alanda görülmeye başladı.
İlk olarak 2005 yılında Baden-Württemberg’de, ardından 2006’da Köln’de kayıt altına alınan tür, günümüzde Almanya’nın batısında yaygınlaşıyor.
VATANDAŞ KATKISI
Bu yayılımın takibi için Münster Üniversitesi ile LWL Doğa Tarihi Müzesi’nden uzmanlar harekete geçti. Araştırmacılar, halkın desteğiyle türün Almanya’daki dağılımını haritalamayı hedefliyor.
Bu amaçla Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinde yaşayanlardan, örümcekle karşılaştıklarında cep telefonlarıyla fotoğraf çekmeleri ve bu görselleri “Obsidentify” ya da “Observation.org” platformlarına yüklemeleri isteniyor. Alternatif olarak, gözlemler “Naturgucker” portalı üzerinden de paylaşılabiliyor.
HIZLI VERİ TOPLAMA
LWL Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Dr. Jan Ole Kriegs, bu yöntemin saha verisinin hızlıca toplanmasına imkân verdiğini belirtiyor. Elde edilen bilgiler sayesinde türün hangi bölgelerde yoğunlaştığı ve yayılma hızının ne ölçüde olduğu netleşiyor. Kriegs, halkın katkısıyla bilimsel verilerin genişlediğini ve türün hareketlerinin daha yakından izlenebildiğini vurguluyor.
YOĞUN İLGİ
Nosferatu örümceği, halkın da dikkatini çekmiş durumda. NABU-naturgucker.de platformunda kayıtlı 35.000’i aşkın gözlem, bu türe yönelik ilginin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Bahçelerden evlerin iç bölümlerine kadar birçok farklı noktada gözlemlenen örümcek, özellikle sıcaklıkların arttığı dönemlerde daha sık ortaya çıkıyor.
ZARARSIZ OLDUĞU BELİRTİLDİ
Halk arasında “zehirli örümcek” olarak anılsa da uzmanlar bu konuda bilgi kirliliğine dikkat çekiyor. Dr. Kriegs, Nosferatu’nun yalnızca tehdit altında hissederse ısırdığını ve ısırığının bir eşek arısı sokması kadar hafif etkili olduğunu ifade ediyor.
İnsan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmadığı belirtilen türle ilgili haberlerin, güvenilir ve bilimsel verilerle desteklenerek paylaşılması gerektiği vurgulanıyor.