Almanya'da seçimlerin ardından koalisyon kurması beklenen partiler, daha hükümet kurulmadan ülkeyi ekonomik krizden kurtarmayı hedefleyen fon anlaşmasına imza attı. Anlaşmanın ardından Euro/TL paritesi tarihi zirveyi gördü.
Almanya'da 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimlerden birinci güç olarak çıkan Hristiyan Birlik bloğu (CDU/CSU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile vakit kaybetmeden koalisyon için ön görüşmelerine başladı. Görüşmelerin bu kadar hızlı başlamasında bütçe ile yaşanan sıkıntılar büyük rol oynuyor. Yapılan tahminler Berlin'in önümüzdeki dört yıllık dönemde bütçe girdileriyle karşılanamayacak 130 milyar euro açık vereceğini gösteriyor.
Önde gelen Alman ekonomistlerin hesaplamalarına göre önümüzdeki yıllarda Alman ordusunun donanımı için de yaklaşık 400 milyar euroya ihtiyaç var. Ayrıca otoyol, köprü ve demiryolları gibi eskiyen altyapının elden geçirilmesi için de 500 milyar euro sağlanması lazım.
Yaşanan sıkıntıların farkında olan muhtemel hükümet ortakları Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve SPD, bu nedenle koalisyon müzakerelerine başlarken önce devasa bir borçlanma ve yatırım fonu üzerinde uzlaştı.
Yapılan anlaşmaya göre öncelikle gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde birini aşan savunma harcamaları "borç freni" uygulamasının dışında tutulacak. Almanya'da 2009 yılında kabul edilen uygulama, devletin gelir ve giderlerinin dengelenmesini şart koşuyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Almanya'da anayasa ile düzenlenen borç freni, gelir kadar harcama yapılmasını, ihtiyaç halinde de federal hükümetin gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) sadece yüzde 0,35′ kadar borçlanabilmesini öngörüyor.
Kurulacak yeni hükümetin müstakbel başbakanı ve CDU lideri Friedrich Merz, savunmanın bundan muaf tutulmasını "Mevcut gelişmelerle özgürlüğümüzün ve kıtamızdaki barışın tehlikeye girmesi üzerine artık savunmamız için ne gerekliyse yapılacaktır" şeklinde gerekçelendirdi.
MECLİS ONAYI ŞART
CDU/CSU ile SPD'nin önümüzdeki hafta milyarlarca euro değerindeki yeni özel fona ilişkin düzenlemeyi meclise getirmesi bekleniyor.
Bu fonun düzenlenmesi, anayasadaki borç freni kuralına tabi olduğundan kabulü için Federal Meclis'in üçte ikisinin onayı gerekiyor. Halen 2021 seçimleriyle belirlenmiş vekillerden oluşan mecliste, özel fonunun ancak Yeşiller partisinin desteğiyle geçmesi mümkün.
CDU/CSU ittifakının 23 Şubat seçimlerinde hedeflediği yüzde 35 oy oranının altında kalması, SPD yaklaşık yüzde 10 oy kaybetmesi ve aşırı sağcı AfD'nin de oylarını ikiye katlaması sebebiyle meclis aritmetiği, yeni vekiller göreve başladığında epey farklı olacak. Yeni mecliste anayasa ile ilgili düzenlelemelerde gerekli üçte iki çoğunluğu sağlamak ancak aşırı sağcı AfD ve savunmaya geniş bütçe ayrılmasına karşı çıkan Sol Parti'nin desteğiyle mümkün olacak.
Almanya'da "tarihi" olarak nitelenen yeni borçlanma fonunun büyüklüğünü anlamak için hükümet bütçesine kısaca göz atmak yeterli. Geçen yıl, yani 2024'te, federal bütçenin tamamı 467 milyar euro idi. Bunun 25 milyarı borç freninin müsade ettiği kredilerle karşılandı. Geri kalanın tamamı da vergi gelirleri ile sağlandı. Böylece de borç freni kuralına uyulmuş oldu.
Özel fonlar, meclisin üçte iki çoğunluğunun onayı ve akabinde Eyalet Temsilciler Meclisi'nin kabulü ile hayata geçirilebiliyor.
EURO/TL TARİHİ ZİRVEYİ GÖRDÜ
Almanya'da müstakbel koalisyon ortaklarının yeni harcama paketinde uzlaştıkları haberi euroyu dolar karşısında dört ayın zirvesine taşıdı. Euronun güçlenmesiyle euro/TL 39,50'nin üzerine geldi.
Geçen ay yapılan erken seçimlerin ardından bir sonraki hükümeti kurmasına kesin gözüyle bakılan Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) savunma harcamalarını katı borçlanma kurallarından muaf tutmakta ve altyapı için 500 milyar euro kaynak yaratmakta anlaştı.
ABD'de Donald Trump yönetiminin neden olduğu siyasi ve ekonomik belirsizlikler ortamında sağlanan bu uzlaşı euro lehine pozitif hareketi tetikledi. Harcamalardaki artışın Avrupa Birliğinin büyümesine olumlu katkı sağlayacağı ve uzun süredir durgunluk içindeki Almanya ekonomisini canlandıracağı beklentisiyle euro/dolar Kasım 2024'ten beri en yüksek seviyesini gördü.
Gelişmenin etkisiyle TL'nin euro karşısında haftalık değer kaybı yüzde 4'ü aştı, euro/TL'de rekor seviye görüldü. Haftalık değişime bakıldığında hareketin hafif TL lehine olduğu dolar/TL'de ise 36,50'nin altında yatay seyir sürüyor.