Ali Bulaç: Resmi tefsir ilan etmek, düşünce hayatında tarihsel çöküş başlatır

Din sosyoloğu yazar Bulaç, yazısında Diyanet İşleri Başkanlığına verilen tefsirleri denetleme ve onaylama yetkisini eleştirdi.

Ali Bulaç, “Meal ve Tefsir üzerine” başlıklı yazısında devletlerin resmi tefsir ilan etmesinin, bilgi üretme ve düşünme yetisini zayıflatacağını vurguladı. Bu durumun, ilim ve düşünce hayatına müdahalenin tarihsel çöküşle sonuçlandığını belirtti.

Din sosyoloğu yazar Ali Bulaç Serbestiyet’teki yazısında “meal” kelimesinin Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasına yönelik bir yaklaşım olduğunu, tam tercüme iddiasında bulunmadığını ifade etti. Her mealin eksik olduğunu ve meal sahibinin bilgi birikimini yansıttığını belirtti. Bu nedenle, bilgi edinme ve düşünce özgürlüğünün korunmasının önemine dikkat çekti.

TEFSİR KUR’AN ANLAMA ÇABASI

Ebu Mansur el-Maturidi’nin tefsir ve te’vil arasındaki ayrımına da değinen Bulaç, tefsirin sahabe tarafından yapılan Kur’an anlama çabası olduğunu, te’vilin ise alimlerin yorumu olduğunu vurguladı. Bu ayrımın fıkıh açısından Ebu Hanife’nin görüşleri ile çeliştiğini savundu.

Devletlerin ilim ve düşünce hayatına müdahalesinin tehlikelerine dikkat çeken Bulaç, yazısında şunları ifade etti:

“Eğer tarihte devletler resmi tefsir ilan edecek olsalardı, bu alanın önde gelen eserleri yazılmaz, resmi görüş doğrultusunda bilgi üretme, düşünme ve anlatma yetisi dumura uğratılırdı. Esasında bizim çöküş, inhitat tarihimiz de devletlerin ilim ve düşünce hayatına müdahalesiyle başlamıştır.”

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Haberi Paylaş