AKP-MHP ittifakı ve Saray’da ‘FETÖ iltisakı’ kavgası

Tolga Şardan: Gerek AKP – MHP ittifakı içinde, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte çalışan kimi isimler üzerinde “FETÖ iltisakı” gölgesi devam ediyor.

Güvenlik kaynaklarına yakın T24 yazarı Tolga Şardan, Cumhur İttifakı içindeki grupların ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte çalışan farklı ekiplerin rakiplerini tasfiye etmek için birbirlerini ‘FETÖ’cü olmakla suçladığını öne sürdü.

Tasfiye kavgasının  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Emniyet ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) devam ettiğini kaydeden Şardan Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli 50, Jandarma Genel Komutanlığı’nda görevli 13 askerin ‘FETÖ’ iltisakı iddiasıyla soruşturulması ve bazı HSK üyelerinin yeniden seçilmek için kendilerini “FETÖ’yle mücadele için gerekli isim” olarak gündeme getirmesinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Tolga Şardan şunları yazdı:”İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resmî açıklamasıyla kamuoyuna yansıyan son FETÖ operasyonu, içerik bakımından son derece dikkat çekici.

Başsavcılık, 23 Mayıs’ta yaptığı açıklamada özetle, halen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görevli 50, İçişleri Bakanlığı çatısı altındaki Jandarma Genel Komutanlığı’nda ise 13 subay / astsubay ve uzman çavuşun FETÖ’yle bağlantılı oldukları iddiasıyla soruşturulduğunu duyurdu.

Haklarında soruşturma başlatılan şüpheli askeri personelden 36’sı Kara Kuvvetleri, 8’i Hava Kuvvetleri ve 6’sı da Deniz Kuvvetleri kadrosunda muvazzaf. Yani, halen görev başındalar.

Başsavcılık açıklamasında, 35 farklı kentte başlatılan operasyonda adı geçen şüphelilerden dördünün albay, 8’nin yarbay, 12’sinin binbaşı, 15’nin yüzbaşı ve 24’nün ise astsubay ile uzman çavuş olduğunu aktardı.

Aynı operasyon kapsamında ayrıca Emniyet teşkilatı bünyesinde beş kentte 9 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Bu dosyayı da yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü.

DARBEYE KATILANLARDAN FAZLA OLDUĞU…

Başsavcılığı’n açıklamasındaki “FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’nde halen deşifre edilemeyen örgüt mensuplarının, 15 Temmuz darbe girişimine katılanlara oranla daha fazla olduğu” cümlesi çok ama çok önemli. Bir kez daha okumanızı öneriyorum.

Kaldı ki, bu değerlendirmenin altının çizilmesi gerek.

Başsavcılık bir rakamsal veriyi de paylaştı; 1915 operasyon gerçekleştirildiği, 28 bin 194 asker şüphelinin belirlendiği ve 25 bin 801 şüphelinin gözaltına alındığı vurgulandı.

İktidarın FETÖ’yle mücadele ve bağlantılı olma konumunda “milat” olarak kabul ettiği 17/25 Aralık 2013 tarihi, hele ki 15 Temmuz’dan sonra geçen yaklaşık 9 yıllık sürede henüz tespit edilemeyenlerin olduğunun itirafıdır; başsavcılığın bu açıklaması.

Başsavcılık, elindeki veri havuzunu kullanarak TSK’da ve Emniyet’te temizlik işine devam ettiğini belirtirken, TSK’yı ve Emniyet’i yönetenlerin ne yaptığını sormadan edemiyor, insan.

Daha önceleri de aktarmıştım. TSK’da var da Emniyet’te kalmadı mı?

“Garson” kod adlı itirafçının verdiği bilgilerden elde edilen kodlamalara bakıldığında “C” ve “DA” kodlu polis müdürleri halen aktif görevde. Oysa Garson’un son kodlamalarında “F” koduyla FETÖ’ye düşman çıkanlardan bazıları, öncesindeki kodlama sebebiyle terfi alamıyor!

Bu arada ülkenin en etkin kamu kurumu konumda olduğu su götürmeyen HSK’nın yeni göreve gelecek yönetiminin beş üyesi TBMM tarafından seçildi. Şimdi ilk kademe yargıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atayacağı üyeler var. Bu aşamada çok ciddi rekabet var yargı camiasında.

HEM SİYASİLERDE HEM DE BÜROKRASİDE

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi, bir süredir Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e eleştiri oklarını yöneltmiş durumda.

Aynı gazete; pek tartışılmayan bir başlıkla çıktı, 19 Nisan 2025 günlü sayısında:

“FETÖ iş başında: 15 Temmuz’un ardından FETÖ ile önemli bir mücadele verildi. Ancak örgüt yöneticiliğinden ve üyeliğinden hüküm giyip tahliye olanlar ya da yargılaması devam edenler yine işbaşında. Bu FETÖ’cüler bürokratik uzantılarıyla temel hizmetlerde, işleri sümen altı ediyor ya da yavaşlatıp vatandaşı bezdiriyor.”

Bu anlatıma bakıldığında, gazetenin söz konusu yayınıyla kime / kimlere mesaj verdiği net biçimde anlaşılıyor sanırım.

Ayrıca, gerek AKP – MHP ittifakı içinde, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte çalışan kimi isimler üzerinde “FETÖ iltisakı” gölgesi devam ediyor. Hem siyasilerde hem de bürokraside.

Zaten bir süredir, AKP içinde de ciddi bir mücadelenin olduğu biliniyor.”

Haberi Paylaş