ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın Fordow, Natanz ve İsfahan kentlerindeki nükleer tesislerine düzenlenen saldırının ardından kameraların karşısına geçti. Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada saldırının “tam ve mutlak bir askerî zafer” olduğunu söyleyen Trump, “İran’ın nükleer programına ağır bir darbe vurduk. Artık bu yapıların hiçbiri ayakta değil,” dedi.
Trump konuşmasında İran’a da doğrudan seslendi: “Ortadoğu’nun kabadayısı ya barış yapar ya da daha büyük bir trajediyle karşılaşır. Unutmayın, hedeflerimiz henüz tükenmedi.”
İRAN: NÜKLEER PROGRAMIMIZI DURDURMAYACAĞIZ
ABD saldırısının hemen ardından İran Atom Enerjisi Kurumu çok sert bir açıklama yaptı. Fordow, Natanz ve İsfahan tesislerinin “vahşice hedef alındığını” belirten kurum, nükleer çalışmaların “asla” durdurulmayacağını vurguladı.
Açıklamada, “Bu saldırı açık bir şekilde uluslararası hukukun ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın ihlalidir. Uluslararası toplum sessiz kalmamalı,” denildi. İran, Birleşmiş Milletler’e ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) da tepki gösterdi.
SALDIRIDA “BUNKER BUSTER” BOMBASI KULLANILDI
ABD’nin saldırısında ilk kez operasyonel olarak kullanılan GBU-57A/B tipi “bunker buster” bombası, saldırının teknik detayları arasında öne çıktı. Yaklaşık 30 bin libre ağırlığında ve 6 bin libre patlayıcı taşıyan bu özel bomba, yerin yüzlerce metre altındaki tesisleri yok etmek amacıyla tasarlandı.
Yetkililer, bu tür derin korumalı yapılar için dünyada sadece bu silahın etkili olabileceğini belirtiyor. Bombayı taşıyan tek uçak tipi ise B-2 Spirit.
HAYALET GÖREVDE: B-2 SPİRİT BOMBARDIMAN UÇAKLARI
ABD Hava Kuvvetleri, İran operasyonunda sadece B-2 Spirit tipi bombardıman uçaklarını kullandı. Radara yakalanmayan bu gelişmiş uçaklar, 40 bin libre taşıma kapasitesiyle nükleer ya da konvansiyonel mühimmat kullanabiliyor.
İran hava sahasına girmeden gerçekleştirdikleri bu operasyonun ardından uçakların tümü güvenli şekilde üslerine döndü. Her biri yaklaşık 2 milyar dolara mal olan bu uçaklardan ABD’nin elinde sadece 20 adet bulunuyor.
ABD saldırısının ardından gözler İsrail’e çevrildi. İsrailli üst düzey bir yetkili CNN’e yaptığı açıklamada, “ABD zaten bu operasyona dahil olacaktı. Asıl soru, İran nasıl yanıt verecek?” diyerek Tel Aviv’in bekle-gör politikasını sürdürdüğünü ifade etti.
İsrail’in asıl hedefinin yalnızca İran’ın nükleer programı değil, aynı zamanda rejim değişikliği olduğu uzun süredir konuşuluyor.
TRUMP’TAN İRAN’A: YA BARIŞ YA FELAKET
Trump, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada İran’ı “barış ya da felaket” ikileminde bırakacaklarını söyledi. “Eğer Tahran yönetimi akıllı davranmazsa, çok daha büyük ve hızlı saldırılar için hazırız,” diyerek tehdit dozunu artırdı.
Trump, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Genelkurmay Başkanı Dan Caine’in Pazar sabahı Pentagon’da saldırıya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyeceğini duyurdu. Basın toplantısında operasyonun hedefleri, kullanılan yöntemler ve muhtemel gelecek adımlar kamuoyuyla paylaşılacak.
BM’DEN SERT TEPKİ: DİPLOMASİ TEK YOL
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD’nin saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bölge uçurumun kenarında. Bu tehlikeli tırmanış uluslararası barışa doğrudan bir tehdittir,” dedi.
Guterres, tüm BM üyesi ülkelere tansiyonu düşürme ve uluslararası hukuka uyma çağrısında bulundu. “Askeri çözüm yoktur. İleriye giden tek yol diplomasidir,” ifadelerini kullandı.
KRİZ DERİNLEŞİYOR, DÜNYA NEFESİNİ TUTMUŞ DURUMDA
ABD-İran gerilimi uzun süredir tırmanırken, son saldırı bölgeyi tam anlamıyla bir savaşın eşiğine getirdi. İran’ın nasıl bir karşılık vereceği ve uluslararası aktörlerin tutumu önümüzdeki günlerde bölgenin kaderini belirleyecek.
